Sine (Senendec) - Evliya Çelebi Seyahatname
Google Yol Tarifi Yandex Yol Tarifi Apple Yol Tarifi

Sine (Senendec)

Sine (Senendec) hakkında Seyahatname'de yer alan bilgi:

616 [1219] tarihinde Lûristan hâkimlerinden Emir Gıyâseddin yapısıdır. İsimlendirilmesinin nedeni; bu Sin Şehri’nde binlerce Sahâbe-i kirâm kabri vardır, bundan dolayı Sin derler. Nice melikten melike kalmış bir Lûristan Şehri'dir ki Irak-ı Acem toprağında cennet benzeri Bağdad'ın doğu tarafında (—) yakın geniş bir ovada temiz toprak ve amber kokulu çamurla yapılmış sağlam bir kaledir. Hâlâ Acem elinde başka sültanlıktır ki Bağdad, Musul ve Şehrezûl serhaddinde [sınırında] bulunduğundan bakımlı toprak bir kaledir. İçinde 2.000 seçkin nökeri ve yetecek kadar evleri vardır, dardır, geniş değildir. Kale içinde bir cami ve 3 adet tahıl ambarları vardır. Diğer yapıları kale dışındaki varoştadır.

Sin Varoş Kalesi'nin şekli

600 toprak ile örtülü evli bakımlı kaledir. Çevresi 6.000 adım büyüklüğünde kerpiç yapı güzel kaledir. Sağlam hendeği ve iki kapısı vardır. Kıble tarafında Bağdad Kapısı ve kuzey tarafında Musul Kapısı vardır. Sur içinde 600 hane vardır. Bunların en donanımlısı sultan sarayı ve molla hanesidir. Ve 12 zâbiti vardır. Camii, han, hamam ve yetecek kadar azıcık dükkânı vardır. Sınır boylarının en sonunda olduğundan o kadar bakımlı değildir. Çevresi çöl olduğundan İrem Bağları da azdır. Ve şehrinin çevresi tamamen hendektir. Çok eskilerde bu kale çim ile yapılmış olduğundan zamanın geçmesiyle harap olmaya yüz tuttu.

Daha sonra 1039 [1629-30] tarihinde IV. Murad Han veziri Hüsrev Paşa Bağdad üzerine başkumandan olup bu Sin Kalesi'nin yakınlarına geldiğinde kale içinde sığınmış olan Kızılbaş deryâ gibi savaşçı askerin gelişine takat getiremeyip kale içinden değerli mallarım alıp yükte ağır cebehanelerin bırakıp İran ülkesine doğru yola koyuldular.

Serdar Hüsrev Paşa da deryâ gibi askeriyle Sin Kalesi altında çadırını kurup kaleyi gözetler. Görse ki Bağdad fethi için olmazsa olmaz gerekli bir kaledir ve cennet yurdu Bağdad'ın doğusunda bir sığınak yeridir ki her yönüyle Bağdad'ın imdadına lâyık, yararlı sağlam kale olacak zemindir. Ama pek harap olup kale demeye değmeyecek bir baykuş yuvası ve karga yurdu olmuş bir harap surdur. Derhal deryâ gibi askere kol kol fermanlar edip, her diyarın üstad yapı ustalarını getirtip büyük hendekler kazıp macun gibi top çamuru, kerpiç, alçı ve kireç ile bir kaleye başlar, bir ayda kerpiç yapıdan güzel bir kale ve süslü bir şehir kurar ki anlatılmaz.

Sonra [320a] ağır yük olan cebehane, çadır ve ağırlık türü şeyleri bu Sin Kalesi'ne doldurup Sin Kalesi'ni cebehane ile gereği gibi silâhla donatıp hazır eder.

Halil Paşa ile Zülfikâr Paşa'yı ve nice beyleri muhâfazasına tayin edip kendileri Bağdad kuşatmasına doğru yola çıkar. Allahın emri, Bağdad'ın fethi nasip ve mümkün olmayıp dönüşte Acem şahı gördü ki bu Sin Kalesi ve Çiğ Ahmed Kalesi Osmanlı elinde oldukça Bağdad'a zarar vermekten geri durmazlar diye Sin Kalesi ve Çiğ Ahmed Kalesi üzerine Irak askeriyle gelir. Daha savaşa başlanılmadan Sin Kalesi içinde kuşatma altında olan asker kaleyi bütün cebehanesi, mühimmat ve levazımatıyla bırakıp kaçarak Musul'a ulaşırlar.

O an Sin Kalesi'ni Kızılbaş'a veren beylerbeyileri, diğer beyleri ve bütün iş erlerin katma çağırıp:

"Bre melunlar, ben size vakfullahdan bu kadar hesapsız cebehane verdim. O Sin Kalesi'ni ben öyle metin eyledim ki bir ay muhasaraya tahammül ederdi. Bâri üç gün cenge tahammül ederdi. Allah'ın izniyle 2 günde ben yardıma giderdim. Niçin ceng etmeden Sin Kalesi'ni bu kadar çok mal ile Kızılbaş'a verdiniz?" diye bütün işbaşında olan kimselerden Hüsrev otağı önünde 150 nefer büyük adamların kellelerini bedenlerinden ayırır.

O zamandan beri Sin Kalesi Acem elinde kalmışken 1047 [1637 38] tarihinde Bayram Paşa Bağdad üzere serdar-ı muazzam olup giderken Şam Veziri Küçük Ahmed Paşa'yı Şam Eyaletinin 40.000 seçkin askeriyle öncü asker olup bu Sin Kalesi altına gelince 11 adet han 70.000 İran askeri ile Küçük Ahmed Paşa'yı karşılayıp cenge başlarlar.

Yaradanın hikmeti bu sırada Küçük Ahmed Paşa tahtırevân içinde hasta iken başsız ve buğsuz İslâm askeri içine cünüp Kızılbaş askeri girip büyük savaş olur.

Sonunda İslâm askeri bozguna uğrayıp kınla kırıla az kimse Acem kılıcından kurtulur. Hâlâ Sin Kalesi ovasında Osmanoğlu şehitlerinin kemikleri 3 yerde ve Sin Kalesi'nde öbek öbek yığılmıştır ve bir küme Kızılbaş kemikleri bir yerde yığılmıştır. Bu şekilde Sin Kalesi Acem elinde kalmıştır. O zamandan beri gayet mamur olmuştur.

Sin Kalesi külliyatının tamamlanması: Eski şehrinin bütün evliyâ ve peygamberlerinin ziyaretleri daha önce cennet yurdu Bağdad ziyaretinde ayrıntılı olarak yazıldığından şimdi tekrar yazılmadı. 

Ayrıca Bakınız

Nedir

Hakkında Tanımı

Ansiklopedi

Maddesi

Gezdiği Yer

Kısaca Bilgi

Yayınlanma: Güncellenme: 06.04.2024

Bu site genel internet kaynaklarından alınan bilgiler içerir. Kullanım sorumluluğu size aittir. Materyal sahiplerine ait olan içeriklerin, logoların ve telif ihlaliyle ilgili sorumluluğu ilgililere aittir. Bilgilerin doğruluğu ve güncelliği garanti edilmez. Hatalı veya eksik bilgiler için bize iletişim yoluyla bildirin.