Ademi Kavmi
Ademi Kavmi hakkında Seyahatname'de yer alan bilgi:
Abaza dağları dibinde Kızlar Algan Suyu kenarında 500 evli köydür. demî beyi burada oturup beyinin ismi Dikozi Bey'dir. Toplam 3 seçkin askere maliktir. [153a] Ama o kadar cesur, yiğit ve namlı kavim değillerdir. Ancak malları, yani hayvanları gayet çoktur. Hepsi Kureyş Arabi kavminden Çerâkeys evlâtlarındandır.
Bu kavmi, Abaza ve Çerkez kavimleri asla incitmeyip riayet ederler, ama Tatar kavmi fırsat bulursa incitir.
Bütün hayvanlarının boğazlarında demirden ve tunçtan çıngırakları vardır. Bu köyün bütün halkı sanat ehlidir.
Daha henüz han olan Çoban Giray oğullarından Azamet Giray Sultan ve (— ) Sultan burada emanettirler. Hatta bizim hanı mazül görüp dünyalar kadar sevindiler. Ama bu demî kavmi hep ağaca taparlar. (— ) (—) (— )
Görülmeye değer, ibret verici büyük ağacın anlatılması: Bu kavmin taptıkları çok uzun ağaç, demî Köyü'nün güneyinde bir hayli uzak yerde ve geniş yeşillik vadide göklere doğru baş uzatmış bir ağaçtır. Kavak gibi yaprakları var, ancak kavak ağacı değildir. Yaprakları sarıdır, misk, amber ve safran gibi kokar, yuvarlaktan uzunlamasına yapraktır. Bir adam elinde bu yapraktan ovalasa bir hafta elinden güzel kokusu gitmez. Hatta bazı sanat sahibi Çerkezler bu yapraklardan giysileri içine koyup giysileri safran gibi kokar. Hatta bu yapraklardan diyar diyar hediye götürürler. Yüz yıl dursa rengi değişmeyip güzel kokusu daha da fazlalaşır.
Bu büyük ağacın aşağıdan gövdesi, 22 adam el ele verip kucakladık, güçlükle el ele kavuştuk. Ta bu derece kaim ağaçtır. Toplam 170 adet dalları var ki bu dalların da her birini onar adam ancak kucaklar. 170 adet dalların her birinde olan beşer altışar adam kucaklar dalların ve budakların hesabını Cenâb-ı Allah bilir. Nice bin dalı göklere doğru uzanmıştır, ama büyük dalları 40-50 adam boyu yükseğinden sonra etrafına doğru yayılmış 170 büyük daldır ki bu ağacın gölgesinde Osmanlı karargâhı kurulsa gölgesinde kalır. Bu ağacın gölgesinde tahminen bin sürü koyun avlağılanır.
Hatta bu hakir görüp tam olarak öğrenmek için bu yüksek ağacın bir dalının gölgesini öğle vakti adımladım. 3.045 adım yere bu ağacın gölgesi düşmüştü. Her tarafındaki dallarının gölgeleri de yine böyledir.
Bu ağaç öyle acayip bir şekilde yaratılmıştır ki sanki her dalı birer ayrı çeşit ruha sahip ışık saçar ağaçtır. Dikkatlice bakan bu ağacı ruh sahibi sanır.
Bu ulu ağacın gölgesinde hayır sahipleri nice bir çeşit sofalar, sedirler, küçük köşkler, mutfaklar, akarsular kenarlarında çeşitli sofalar ve savmaalar yapmışlar ki görülmeye değer. Zira her sene Temmuz'da kiraz mevsiminde bu ulu ağacın altında 5-6 yüz bin çeşitli milletlerden ve çeşitli dillerden insanlar toplanıp bu demî Çerkezi kabilesi ile 40 gün 40 gece alışveriş ve pazarlıklar olur ki görülmeye değer, bu ağacın altı insan denizi olur.
Sözün kısası, Hint, Sind, Çin, Maçin, Hıtâ, Hoten, Fağfur, Moskov, kısacası yedi iklim tüccarları gelip burada bütün kıymetli mallarını satarlar. Ağaca tapanlar hâşâ bu ağacın nurlu yüzünü ve rengini görüp mabut edinip bu ağaca taparlar. Bir alay ağaca iman eden kâfirler toplanır.
7. kitap 2. cilt sayfa 629
Ayrıca Bakınız
- Çinili Hamam
- Dokoz (Dokos)
- Manastır (Golam manastir)
- Mecnun Dağı (Ymittos)
- Kızılca (Polysitos)
- Babya (Babje)
- Mila (Kardamyli) Limanı
- Mevlana Şeyh Hekim Çelebi Ziyaretgahı
- Sultan Süleyman Han (Sultan Süleyman) Cami
- Amasya
- Şahinli (Şahinler)
- Pinyanişi (Hasani)
- Ihtıman (İhtiman)
- Dâr-ı Vedâ (Al Jafer)
- IV. Mehmed Han Camii (Kısıklı Abdullahağa) Camii
- Hazret-i Hızır Dede Hünkar Tekkesi
- Balyambolu (Beydağ)
- Mihaç (Mohaç)
- Re'sü'l-Halic (Ras Al Khaleej)
- Cafer Paşa Türbesi