Gabela
Gabela hakkında Seyahatname'de yer alan bilgi:
Hersek Sancağı'nda paşa hâssı voyvodalıktır ve 150 akçe payesiyle şerif kazadır. Kethüdayeri, yeniçeri serdarı ve başka hâkimleri yoktur, ama Dobra- Venedik'den gemilerle tuz gelip iskele başında büyük mahzenler içinde tuzu yığıp padişah tarafından bir tuz emini hâkimi var ve bir emin de kefere tarafındandır. Bu diyarda tuz gayet makbul olduğundan tâ Bosna, Öziçe ve Belgrad'a kadar tuz gider, lezzetli tuzu olur. Bir emin de Gabele kulu tarafından vardır.
Bu kasaba o kadar bakımlı ve süslü değildir, ancak eski zamanda büyük şehir imiş. Hâlâ yapı kalıntıları açık seçik belli olup Venedik kâfiri isyan edeli harap olmuş, ama hâlen bugün 150 adet kayağan örtülü fukara hanelerinde yer yer bahçeleri var.
Bir geniş mahallesi vardır ve ancak 3 camidir. Rüstem Paşa'nın bir camii, bir tekkesi, bir mektebi, iki adet hanı ve toplam 30 adet dükkânları var. Neretva Nehri kenarında iskele başında iki adet silâhlı hazır hâlde firkateleri var ki merhum Melek Ahmed Paşa efendimiz Bosna valisi iken yaptırıp hayrat etmiştir.
Bu Gabele'nin gayet şehbaz, yiğit, cesur ve hünerli gazileri olur. Hatta bu hakir orada iken pazar köyünü basıp yağmalayan kâfirlerin bu kasaba halkı önlerini alıp Uskok kâfirleriyle ceng ede ede kâfirin yağmaladığı eşyaları ve tüm ümmet-i Muhammed esirlerini bıraktırıp kâfirden 20 esir ve 17 kelle ile şenlik ederek Gabele kasabasına geldiler. Tâ bu derece kağan arslan yiğitleri vardır.
….
Yeni Gabele Kalesi
Bu mahal serhaddin en son noktası olup kalesi çok küçüktür. Bundukanî Venedikin ayaklanmaları çok olduğundan bu kaleyi daha da genişletmek gerekmişti. (—) tarihinde Sultan İbrahim Han, Çengizâde (—) Paşa'ya Hersek Sancağı'nı verip tüm Hersek ve Bosna Eyaleti askerleri bu Gabele kasabası dibinde konaklamış, Fatih'in Eski Gabele Kalesi'ne bitişik yeni bir kale daha eklemişlerdir. Böylece Gabele Kalesi, İskender Seddi'ne eş olmuş, evvelkinden bin kat daha fazla sarp ve sağlam olmuş, bunun dört köşesinde olan burçları eski kalenin kulelerinden büyük ve sağlam olmuştur. Ancak bunun da yerli kaya üzerinde temeli olup çevresi alçak kumsal yerler olduğundan bunun da hendeği yoktur.
Bunun da kuzey tarafa bir kapısı vardır, ama ağaç kapıdır. Eski kale içine açılan kapısı sağlam ve yeni demir kapıdır. Ancak bu yeni kale içinde asla hanelerden ve başka yapılardan bir eser imaret yoktur. Hemen savaş için bir meydandır. Duvarlarının kalınlığı 10'ar arşın enli ve boyu 20 arşın yüksekliğinde sağlam duvarlardır. Burada 23 adet şahı balyemez ve gayri düşmana aman vermez topları vardır.
Bu iki adet kalenin üç tarafını Neretva Nehri kuşatıp hemen batı tarafı Çiftlik adındaki büyük varoştur.
Bu iki kaleler de dörder köşe yapılmışken şimdi ikisi bir olup uzunlamasına dörtgen şekilli oldu.
Gabele Kalesi'nin fırdolayı büyüklüğü 550 adet germe adımdır. Hendeği ve kaleye bitişik asla bir yapısı yoktur. Hemen savaş meydanına göğüs germiş, korkusuzca durmuş, dört tarafındaki ovalara ve Neretva Nehri boğazında Norin Kulesi tarafına bakar ejder gibi baş kaldırmış topları vardır.
Bu iki adet Gabele Kalesi'nin, Norin Kalesi'nin ve Korpi Kulesi'nin, bu adı geçen 4 adet kalenin toplam 1.800 adet cilasın, gazi, cesur ve genç askerleri vardır ki her biri birer kale değer şahbaz yiğitlerdir, asla hile, yalan, iftira, dedikodu ve kötülük bilmez gazilerdir.
Tamamı 24 kadar ağalıktır. Hepsi Nova kulu gibi daracık beyaz sıkma göğüslük ve geçirme esvap giyerler. Başlarında kırmızı fes, ayaklarında Freng filları, baldırları çıplak, bellerinde pala bıçak, kiminin ellerinde balta ve nacak taşıyıp kırkar ellişer dirhem armut başlı dalyan Cezayir tüfengi taşırlar. Firkateler ile denizde gezip İspanya, Klora, Mankordonya, Misine, Napolya, Korsaka, Sardilya ve Sicilya adalarını vurup yağmalayıp avlar ile her zaman Gabele'ye esenlikle gelir gazilerdir ki hepsi Boşnakça konuşurlar. Bu şehirlerde bu kadar zaman durdum, asla kadın cinsinden bir hatunu çarşı pazarda görmedim.
Bu Gabele Kalesi'nin lodos tarafında [163a] bir küçük ovası var, eski zamanda pirinç yetişir ark yerleri var, hâlâ muattaldır.
Neretva Nehri kenarında üç göz kârgir yapı kiremitler ile örtülü tershane gözleri var, Süleyman Han zamanı bu kalede üç kadırga daima hazır dururmuş.
Ayrıca Bakınız
- Ardahan
- Sedud Hanı (Aşdod)
- Tibnin (Tebnine)
- Tarakçılar (Ktenas)
- Nikşik (Nikşiç)
- Kılar (Kayılar)
- Mizistre (Mistra)
- İskenderiyye (İskenderiye)
- Kûh-ı Süreyya (Yıldız Dağı)
- Larinçe (Kyllini)
- Suda (Souda)
- Seçova (Suceava)
- Göksu Mesiresi (Göksu)
- Bender-abad (Bender)
- Ankuz Baba Tekkesi
- Çaşnigirbaşı (Çeşnigir) Camii
- İbrahim Paşa Sarayı
- Keşiş Dağı
- Seykelhit (Sengevi)
- Medova (Moldova Nouă)