Aydonat
Aydonat hakkında Seyahatname'de yer alan bilgi:
Latin tarihçilerine göre bu kaleyi Eflatun-ı İlahi telkiniyle Rum krallarından Aydonya adlı namlı kral yaptığından onun ismiyle isimlenip Aydonat derler. Rumcada (---) (---) demektir. Nice devletten devletin eline girip sonunda (---) tarihinde Fatih Sultan Mehmed Han asrında (---) Paşa Rum elinden fethedip Rumeli Eyaleti'nde Delvine Sancağı hududunda hass-ı hümayundur ki Der-i Devlet tarafında kilar-ı hassa tarafından her sene bir kilar ağası gelip hükumetini zapt u rapt edip saadetli padişah için nice yüz tulum yükü Aydonat zeytini tahsil eder, yahşi hizmettir ve subaşılıktır.
Ve 150 akçe payesiyle kazadır. Nahiyesi (---) köylerdir. Kethüdayeri ve yeniçeri serdarı yoktur. Ancak dizdarı ve 70 adet kale neferi vardır. Ayanı eşrafı merhum Beğko Paşa idi. Hala Hınkoğlu (---) Paşa, Molla Çelebi ve Beğko Paşa annesi hala bin atlıya malik melike gibi bir cesur hanedan sahibi hatundur.
Kalesinin şekli: Bir sivri yalçın sarımtırak yüksek tepe üzerinde Yanya Venedik küffarı imar etmiş bir küçük taş yapı, güzel bir sur, beşgen şekilli bir kaleciktir. İki kattır, ancak hendeği yoktur. İçinde mühimmat cebehaneleri çoktur. Ve 40 kadar kiremitli evleri vardır. İç hisar büyüklüğü tam 1.060 adet adımdır. Hisar içinde Sultan Bayezid-i Veli Camii, kiremitli ve kargir minareli bir küçük camidir. Kalenin bazı evlerinde yağmur suyundan toplanma su sarnıçları var, zira suya pek muhtaçlardır. Kale içinde yer yer ağaçlar vardır, ama hamam, han ve çarşı pazarlar yoktur. İki katında birer demir kapıları var, şahrahtır. Biri doğuya ve biri batıya bakar sağlam kapılardır. Ama doğuya bakan kapı, kalenin altındaki varoşuna açılır.
Aydonat varoşunun şekli
Tamamı 800 adet kat kat kargir yapılı, kiremitli ve baştan başa kafiri yapılı mükellef, mükemmel, bakımlı, şenlikli ve süslü saraylardır. Her evde birer İrem bahçesi vardır. Bunlardan Beğko Paşa Sarayı, kale gibi sağlam kuleli, yeni yapı güzel saraydır. Hınkoğlu Sarayı ve (---) sarayı. Bunlar içli, dışlı ve hamamlı saraylardır.
Toplam (---) adet camidir. Bunlardan kalabalık cemaate sahip çarşı (---) Camii kiremitli ve kargir minarelidir. Ve Beğko Paşa'nın kız kardeşinin camii, gayri camiler gibi değildir, sanki bir berin cenneti köşküdür. Kargir yapı kubbeli, baştan başa kiremitli ve kargir uzun minareli, yeni yapı, gayet hoş, süslü ve güzel geniş bir camidir. Büyük Mahalle'de Mustafa Çavuş Camii gayet sanatlıdır. Sıdala Mahallesi'nde (---) Camii aydınlıktır. Bunlar meşhur mamur camilerdir.
11 adet mahalle mescitleri vardır. Evvela Büyük Mahalle Mescidi, Sıdala Mahallesi Mescidi, Aya Nikola Mahallesi Mescidi (---) (---) (---).
Ve 3 adet medrese vardır. Ve 6 adet sıbyan mektebi vardır. Evvela Hacı Ali Mektebi ve Hüseyin Paşa Mektebi. Ve 3 adet Al-i Aba hankahları tekkeleri var. (---) (---) (---)
Ve 1 adet hoş havalı hamamı var, o da Hüseyin Şah'ın hayratıdır. Gayetle suyu ve havası hoş, ferah bir hamamdır. Bir hamam da, Beğko Paşa Sarayı hamamı var, ona da maslahat gereği şehir ayanları girerler. Gayet şirin, süslü ve beyaz [350b] ham mermer döşeli güzel, aydınlık yapı bir hoş havalı hamamdır ki altın lüleli, havuz fıskiye ve şadırvanlı, pek çok halvetli, billur, necef ve moran camlı, suyu abıhayatlı hoş hamamdır.
Ve bu mamur saray içinde hoş ve temiz abıhayat çeşmeler vardır. İçeride ve dışarıda büyük kuleleri tamamen demir kapılıdır. Kısacası, sanki bu saray bir kaledir.
Toplam 17 adet can besleyen çeşmeler vardır ki sularını küpler ile Venedik şehrine götürürler. Ama bunlardan Gümüşsuyu çeşmeleri gayet lezzetli ve akan ab-ı zülallerdir. Hakir orada iken Gümüşsuyu'ndan yeni güzel bir çeşme yapıldığında bu tarihi demişim:
Evliya içip dedi tarih,
Lüle-i zer gerek Gümüşsuyu 'na. Sene 1080.
Aya Nikola Mahallesi'nde bir abıhayat çeşme vardır. Hekimlere göre bütün sulardan hafif tartılıp bunun da şişelerle ve tutya küpler ile Dip Frengistan'a suyunu götürürler.
Ve 250 adet dükkanlardır, ama bedesteni yoktur. Ancak Venedik Körfezi deryası kenarında Saya Ada İskelesi ve Körfez Adası 6 saatlik yer olmakla tüm Frengistan malları iskelelerden gelip bu şehirde bulunur.
Ve 2 adet hanları var. Bazı zaman Venedik Frengi'nin elçileri ve konsolosları gelip bu hanlara konup alışveriş edip nice çeşit mallar getirirler.
Mahalle sayısı ve isimleri: Evvela Gureba Mahallesi gayet mamurdur. Kalivya Mahallesi bir zamanlar boş arazi imiş. Onun için Kalivya Mahallesi derler, ama şimdi gayet mamur ve süslü evler vardır. Galata Mahallesi, bir yüksek yerde bulunmakla namazgah ve mezarlıklar hep oradadır.
Şeyhler ziyaretgahı da bu mahaldedir ki hala bütün halkın ziyaret yeridir.
Can bağışlayan güzel havası: Havasının hoşluğundan limonu, turuncu, narı, inciri ve zeytini cihanı tutmuştur. Özellikle bu şehirde olan zeytin meğer Koron'da, Şam'da ve Karaburun' da ola, ama bunun zeytini çok olup semiz, iri, lezzetli ve sindirimi kolay olduğundan bütün zeytin ağaçları hass-ı hümayun olup her sene padişah kilarından onar adet beyaz külahlı kilarcılar gelip bütün ağaçlardan zeytinleri toplayıp adalet edip sahiplerine bahaların verip Asitane'ye tulumlarla götürüp bütün vezirler, vekiller, alim ve salihlere mertebelerine göre zeytin dağıtırlar.
Agriyomasa incirinin övgüsü: Evvela şehrin doğu tarafındaki bağlarda bahçelerde hasıl olan Agriyomasa incirinin dördü, beşi ve altısı bir okka gelir incirdir ki cihanda benzeri yoktur. Sanki bir tulum katr-ı nebat-ı Hamavi cüllaptır. Asla derisi yoktur, ancak üstünde bir duman gibi zar içinde durur. Bazı zaman şiddetli sıcaktan balı akıp kendisi kuru kalır. Sepetlerle çarşı pazara güçlükle gelir. Başka diyarın incirleri gibi kurutup vilayet vilayet gitmez. Ve içinde haşhaş tanesinden küçük tohumları var. Bir adam 3-4 okkasını yese asla doymayıp insanı şişirmez, sindirimi gayet hızlıdır. Misk ve ham amber gibi güzel kokusu olduğundan başka gayet besleyicidir. Kısacası övgüsünde dil kısa olup Rumeli'nin Aydonat şehrinde Agriyomasa inciri gayet meşhurdur.
Bu şehrin 4 tarafında olan çiftlikler tamamen servi ve çınar ağaçları ile süslüdür. Hoyanayoluna yakın Hamamlı Çiftliği Hüseyin Paşa'nındır, gayet mesiregah, teferrücgah geniş ve iç açıcı yerdir. Ve kalenin doğu tarafında olan lalezar ova safi İrem Bağı olduğundan başka iri beyaz pirinci yetişir.
Belde halkının dilleri: Tüm halkı Rumca ve Arnavutça konuşurlar ama başka bir çeşit özel lehçeleriyle başka kelimeleri ve ıstılahları vardır.
İnsanlarının giysileri: Ayanı kibarı mutalla Muhammedi sarıkla samur kürklü elvan çukalar, kontoş, serhaddi ve feraceler giyerler. Taze yiğitleri başlarına kırmızı saya çukalı samur kenarlı Rumeli kalpağı, bazıları kürksüz Arnavut takkesi giyip bellerinde ipek teybend kuşak ve kortela adlı varsak bıçak taşıyıp levendane baldırı çıplak kubadi pabuç giyip gezerler. Çoğu tüccardır. Bir sınıfı ehl-i hıreftir. Bir fırkası ulemalardır. Bir zümresi halktır ki kırık çuka dolama ve kopçalı Arnavut çakşırı giyip hizmetlere giderler.
Mahbfıbeleri ehl-i perde olup her biri Rabia-i Adeviye gibidir. [351a] Vilayet halkı gayet garip dostu, neşeli, şen şakrak, yarandan kerem ve merhamet ehli, sofra sahibi adanılan vardır
Ayrıca Bakınız
- Yesrib (Medine)
- Marina
- İki Şerefeli Camii (Holy Church of the All-Great Taxiarchs)
- Virahor (Agrinion)
- Sultan Ziyaretgahı
- Mileşova (Mileševo)
- Şeyh Seyfullah Efendi Ziyaretgahı
- Atıf (Al 'Atf)
- Cafer Paşa Türbesi
- İstife (Tebai)
- Tekeli Paşa (Tekeli Mehmet Paşa) Cami
- Çikişke (Heniches'k)
- Saat Kulesi
- Kaçamak (Viișoara)
- Şeyh Hazret-i Abdal Murad Ziyaretgahı
- Lalezar Mesiresi
- Ermeni Kilisesi
- Enbut (Abnud)
- Karcı Süleyman Mescidi (Münzevi Camii)
- Beni Seyf (Beni Suef)