Ayasluk (Selçuk)
Ayasluk (Selçuk) hakkında Seyahatname'de yer alan bilgi:
Cemşid cihan süsü bir padişah iken onun zamanında yapılıp burayı taht merkezi edinmiş idi. Sonra Cemşid'in neslinden Aya Sulya adında bir Rum kralı elinden (—) tarihinde Aydın Bay oğlu Sultan İsa fethetti. Daha sonra Osmanlı'dan Yıldırım Han eline girmiştir, Timurtaş Paşa eliyle.
Sığla Sancağı toprağında (—) hükümetidir. 150 akçe şerif kazadır. Kethüdayeri, serdarı, dizdarı ve 40 adet kale neferi vardır. Ayanı yoktur ve fukarası gayet çoktur.
Kalesi, büyük bir ovada bir sivri mavi kaya üzerinde, yuvarlak şekilden bademiye, havalesiz, şeddadi taş sağlam hisar ve dayanıklı set bir muhkem kaledir. Çepçevre büyüklüğü 3.100 adımdır. Dört tarafında asla hendeği yoktur, zira yalçın kaya üzerine yapılmıştır. Toplam 40 sağlam kuledir. Güneye bakar ancak iki kat demir kapıları vardır, ondan yokuştur. Kale içinde 20 adet toprak örtülü haneleri ve mescidi var. Bütün sokakları yalçın kaya kaldırımdır.
Bu kaleden taşra kıble tarafına bir kat kale daha var, içinde imaretten bir şey yoktur. Tamamen virandır ve ibretlik harap yapılar vardır. Kale kapısı kıbleye bakar acayip ve garip tarzlı sanatlı eski bir kapısı vardır. Kemerleri üzeri Bihzâd nakşı gibi bir çeşit hayali resimler var ki ibret gözü kamaşıp insan hayran olup susup kalır. Bu acayip [kabartma] resimlerin benzeri meğer Atina Kalesi'nde ola.
Bu kapıdan dışarıda aşağı varoşta ibretlik yapılar var ki dillerle anlatılmaz. Hemen eski zamanda ne kadar işlek şehir idiği şundan belli ola ki hâlâ yapı kalıntıları içinde görülebilen 300 hamam, 7 bedesten, 700 kârgir yapı han, 20 bin dükkân, 3 bin mescit, 800 cami, 200 medrese, 70 aşevi imaret, 3.00 akar sulu çeşme, 1.500 sıbyan mektebi, nice yüz bin ayan sarayı ve nice yüz bin ev kalıntıları vardır.
Şehrin doğusunda göklere doğru uzanmış gökkuşağına benzer yüksek su kemerleri var ki hâlâ bir padişah bir kemerini yapmaya kadir değildir. Bu gibi büyük binaları var ki görenin aklı perişan olur. Bu binaların hepsi beyaz mermerler ile yapılıdır. Harabelerinin içinde nice bin Ayasofya sütunları gibi mermer somaki ve zenburi sütunları var ki yerlere serilip yatar. Ve nice bin Kisra kemeri gibi kemerler, havuz ve şadırvanlar harap olmadadır. Hatta İstanbul'da Süleymaniye ve Yeni Cami içinde olan ibretlik sütunlar ve değerli acayip taşlar tamamen bu şehirden gitmiştir.
Bu şehrin harap olmasını sebebi odur ki, âlem tarihçilerinin yazdığına göre (—) tarihinde Mısır'da bir büyük kıtlık ve yokluk olup insanın insanı yemesi mertebesine varırlar.
Sonunda bir gemi ile nice yüz bin insanı bu Ayasluk hâkimine gönderip ücreti karşılığı tahıl talep ederler. Bu şehir halkı da bir hardal tanesi vermeyip gelen adamları kovarlar. O adamlar da,
"Şehriniz harap olup ekmek ve tuza muhtaç olasınız" diye beddua edip elleri boş ve üzüntülü Mısır'a varıp başlarından geçenleri Mısır hâkimine anlatırlar.
Derhâl 200 bin adam bir yere toplanıp baş açıp Ayasluk'un harap olması için ve halkının yaşamaması için beddua ederler. Hâlâ Mısır divanhanesinde 7 şehrin harap olması için her sabah En'âm-ı şerif okunur. Biri de bu Ayasluk'tur ki böyle bir büyük şehrin yıkılıp harap olmasının sebebi beddua olmuştur.
Gerçekten Ayasluk kavmi müflis mendebur, tahılları ambarlarında bereketsiz olur ve tuzları sulanıp erir. Aç biilaç fakir fukara insanları vardır. Ama yine bu şehir içinde yatmakta olan büyük velilerin ruhaniyetleri sebebiyle aşağı varoşta 100 kadar toprak örtülü evleri, 20 adet dükkânı, 1 mescidi, 1 basık küçük hamamı ve 1 hanı var. Çarşı meydanı ortasında büyük bir çınar gölgesinde bir âbıhayat kuyusu var, Temmuz'da buz parçasıdır. Yer yer hanelerinde bahçecikleri vardır. Çarşıdan açıkta kale altına yakın eski şehirde baki kalmış.
Bu şehrin suyu ve havası gayet ağır olduğundan atları ve eşekleri sıtma tutar. Ama eski zamanda suyu ve havası gayet güzel imiş.
Bu şehir yazım sırasında iki çeşit olarak yazılmıştır. Şehri, Aydın Sancağıdır. Kalesi Sığla Sancağı sınırıdır.
Ürünlerinin beğenileni, kenevir keteni ve tohumu bol olarak yetişir. İçinde develer gezse kenevirin boyu içinde at ve katır bile görünmez, bu mertebe uzun kendiri olur. Yer yer bağ ve bahçeleri vardır. Tanrı mamur eyleye.
Ayrıca Bakınız
- Yeniköy (Novo Selo)
- Ciyeyye (Jiyeh)
- Alemdağı Mesiresi
- Şeyh Hazret-i Muhyiddin el-İskilibi Ziyaretgahı
- Köstence (Kostince)
- Hazret-i Sultan Mevlana Celaleddin-i Rumi Tekkesi
- Şeyh Hazret-i Ebu Tahir Ziyaretgahı
- Sücülü (Golitsa)
- Peyada (Pigadia)
- Eski (Yağ) Cami
- Deyr-i Kıpti Kilisesi (Church of the Blessed Virgin Mary of Mount bird)
- İspaird (Siirt)
- Mevlana Niksarizade Mustafa Efendi Ziyaretgahı
- Zahid Efendi Cami
- Balkapanı Hanı
- Susuz
- Kütahya
- Hundi Hanım Hamamı
- Hazret-i Şuayb Nebi Köyü (Al Bad')
- Mahalletü'l-Merhum (Mahallat Marhum)