Karasu (Bilohirsk)
Karasu (Bilohirsk) hakkında Seyahatname'de yer alan bilgi:
Bu süslü mamur şehir yine kalgay sultan ve hanların Gümrük Emini Şeytan Baki Çelebi adında bir kimse hükmündedir. 300 akçe pâyesiyle kadısı var. Tamamı 12 nahiyesinde naipleri vardır. Şeyhülislâmı, nakibüleşrafı ve Kefe yeniçeri ağası tarafından yeniçeri serdarı var, ama sipah kethüdayeri yoktur. Muhtesibi, bâcdarı ve bender şeyhi vardır, emâneti 27 yük akçe iltizamdır.
Mahalle ve evlerinin anlatılması: Bu şehir içinde Karasu Nehri akar, nehrin iki tarafı mamur ve şenlikli büyük şehirdir. Kıble tarafı tamamen bayırlar üzerinde genellikle Ermeni reayası evleridir. Batı tarafı düz ovaya kurulmuş bağlı, bahçeli ve tamamı kiremit örtülü 5.500 iki kat evlerdir. Yer yer toprak örtülü evleri vardır. Ve hâlâ bu şehrin dört tarafında tek ve iki katlı saraylar yapılıp bu şehir mamur olmadadır. Genellikle halkı Anadolu zulmünden Tokat, Sivas ve Amasya şehrinden göçüp bu Kırım bölgesine gelip yerleşmişlerdir. Burada adalet görüyorlar. Onun için Kırım şehirleri bakımlı ve süslüdür.
Bu şehir ta Kırım'ın ortasıdır, ama genellikle evlerinin avluları çittir. Korku olmadığından yüzlerce evin duvarları kârgir olmayıp çitten yapılmadır ve her evde bir akarsu bulunur.
Un öğüten su değirmenleri: Bu şehre akan nehir üzerinde yüzden fazla su değirmenleri bulunup buradan akıp şehir içinde bölük bölük sular akıp bağlan bostanları sular.
İnsan ve havyanların geçiş yerleri köprüler: Toplam 8 yerde ağaçtan köprüler vardır, zira Karasu taşarak geldiğinde kârgir yapılı köprüleri temelinden yıkar, deli divane akar coşkun büyük bir nehirdir, ama Temmuz'da azıcık akar. Bu nehir, yine Çadır Dağı'nın doğu tarafından çıkıp bu şehrin ortasından geçip kuzey tarafında Şeyheli Köyü'nde büyük nehir olup Azak Kalesi denizine karışır berrak sudur.
İman ehli camilerinin adedi: Kamusu 28 adet mihraptır. Beşinde Cuma namazı kılınır, beşi de kârgir, kiremit örtülü ve taş yapı minareli camilerdir. Hepsi kalabalık cemaate malik mabetgâhlardır ki vilâyet halkı gayet musaili ve takva ehli adamlardır. Evvelâ çarşı içinde (—) (—) Camii mamur ve süslüdür. Hayrat sahibi, mihrap önünde bir kubbe içinde gömülüdür. Sonra (— ) (— ) Camii (—) (—) (— )
Mescitleri: Dükelisi (— ) adet mescittir. Evvelâ (— ) mescidi (—) (—) (— ). Ama bu şehir içinde asla kurşun örtülü yapı yoktur, hepsi kırmızı kiremit ile örtülü hayır eserleridir.
Medreseleri: Hepsi 5 adet dârülhadisi vardır, ancak özel yapı dârülhadis ve dârülkurrâsı yoktur. Medreselerinde ve şehir içinde hadis bilginleri çoktur. Ancak tecvid ile Kur'ân-ı azim okuyup İbn Kesîr ve Seb'a Kıraati okur hafızları yoktur. Diğer ilimlerde manalar denizi, fazıl ve seçkin Tatar âlimleri çoktur. Halkının çoğunluğu Şâfiî mezhebindedir.
Sıbyan mekteplerinin anlatılması: Umumisi 8 adet [134b] ciğer köşesi çocukların okuduğu mektebi vardır.
Tarikat erbabı şanlı derviş tekkeleri: Olancası 4 adet abdâlân fukarası tekkesi vardır. Evvelâ Pabuççular Çarşısı başında (—) (—) tekkesi (—) (— ) (— )
Cana can katan sebilhaneleri: Barısı (tamamı) çarşı içinde 27 yerde susamış canlara sebilhanesi var ki içen hayat bulur.
Tüccar hanları: Bardası (tamamı) 8 adet büyük tüccar hanları vardır. Bunlardan şehrin ortasında çarşı içinde Veziriazam Sefer Gazi Akay Hanı, Karasu şehrinin sanki kalesidir, zira bu şehrin kalesi yoktur. Bu büyük hanın çepçevre büyüklüğü 400 adet germe adımdır. Ve bir sağlam ve dayanıklı şeddadi yapı gibi bir taş bina güzel bir kaledir. İki demir kapısı var. İçinde abıhayat suyu var. İki kat içli dışlı 120 adet odaları var. Dört tarafı mazgal deliklidir ve 4 köşesinde karakolhane kuleleri gibi kuleleri var. Kuşatma sırasında kaleden sağlam büyük bir handır. Ancak etrafında hendeği yok, zira şehrin dar yerinde çarşı içinde yapılmıştır. Eğer hendeği olsa bir sağlam ve dayanıklı bir kale olurdu.
Bu han içinde bir minaresiz iki katlı sanatlı zaviyesi var. Kapılarında bekçileri, gelen gidenlere gözcülük edip değme adamı bu hana komazlar, zira yedi iklimin hepsinden varlıklı bezirgânlar gelip burada kalırlar. İki adet kapının üstlerinde bu tarih yazılmıştır:
Âsaf-ı devr Sefer Gazi Ağay-ı dana,
Eyledi hendesesi akl ile bir han bina,
Görüp itmamını bu han-ı imaretgâhın,
Dedi Fethî ola tarih-i binâ-yı Ağa. Sene 1065.
Bu güzel hana yakın haffaflar, yani kavaflar içinde Şirin Beyi Ham, hemen bu Sefer Gazi Ağa Hanı görünümünde yapılmış, ama küçüktür. Bu ikisinden başka kale gibi demir kapılı hanlar yoktur, ama onlar da mamur hanlardır.
Can rahatı hamamları: Olanı 4 adet gönül açan hamamdır. Evvelâ çarşı içinde Tayman Mirza Hamamı, küçüktür, ama havası ve yapısı güzeldir. Sonra Şirin Beyi Hamamı, gerçekten de iç açıcı şirin hamamdır. Ve yine hanına bitişik olup bir görülmeye değer bukalemun nakışlı geniş hamamdır.
Çarşı bedesteni: Tamamı 1.140 adet dükkânları var. Pabuççusu, Tatar yaycısı ve bozacısı gayet çoktur, zira Tatar kavmi bozaya düşkünlerdir. Hemen 105 kadar bozacı dükkânları vardır. Kârgir yapılı bedesteni yoktur, ancak her değerli meta bu hanlarda bolca bulunur.
Esnafın diğer çeşitleri de çoktur, 10 adet kahvehane ve 40 adet meyhaneleri vardır ama iki çeşit sanat erbabı diğer diyarlardan fazladır.
Evvelâ 40-50 yaşında tıraşlı Kazak köleleri hamama koyup fütûnî keseleri sürüp hamamdan çıktığında bu Kazağa bir ilaç ederler ki ne sakal, ne bıyık kalıp bir ay parçası nur yüzlü sevimli bir köle ederler. Nice yüz esir alıp satmış esircileri bile aldatıp bu gibi aşlama dilber köleleri satar ve alanlar götürüp giderler. Bir iki aydan sonra yine ak sakalı ve bıyıkları gelip bir akçe etmez karavana köle Kazak olur.
Bir marifetleri de 7-8 kere doğurmuş, memeleri torba gibi sarkmış avratları hamama koyup hamamdan sonra yine çeşit çeşit saçıkıbrıs, düzgünce, ayva çekirdekleri, şap ve mazı ile yüzüne, gözüne ve aşağısına bu ilaçları yapıp al yanaklı ve turunç memeli taptaze bakire bir kız edip sıkma dârâyî kaftanlar ile esir tahtaları üzerine oturturlar. Bu zamane fitnesi yaşlı cariye görücüye çıkar. Müşterinin biri bu Müşteri yüzlü cariyeyi görünce alıp dipsiz kuyuya düşer gibi düşüp bu câriye ay başında hayız gördüğünde câriyeyi alan,
"Ah canım, vah malım gitti" diye feryada başlar, ama ne fayda, bütün eksiğiyle almıştır. Karasu şehrinde bu gibi cihan uyanığı esirciler vardır, ama Tatar kavmi değildir. Yine Anadolu'dan Kayseri vilâyeti halkıdır.
Ehl-i kıble adlı ebe karılar vardır, "Bu kız bâkiredir" dediklerine güvenmemek gerek, zira melun hileci karılar, tamamen vasıta ebe karılardır, gafil olma.
Bu şehir içinde kaldırım azdır. Kış vaktinde yoktur. Yüz bin atlı Tatarın şehre gelip gitmesinden şehrin çamuru derya olup insan boğulur, ama üstleri tahta örtülü çarşı pazarları içi taş kaldırım döşelidir. Sokakları başında, Tatar atlısı bu çarşıya girmesin diye her köşeden köşeye aykırı direkler mıhlamışlardır. Gerçekten de atlı Tatarlar giremezler ve o çarşılarda asla çamur olmaz, pak pazarlardır. Gerçi bedesteni yoktur, ama bütün dîbâ, şîb ve zerbâf zîbâ metaları bulunur, gayet [135a] işlek ve süslü şehirdir.
Bu şehir içinde 2 bin adet Ermeni reayası haracı vardır. 500 adet Rum keferesi haracı ve 300 adet Çufud haraçları vardır.
Bütün reaya kefereleri de Tatar kalpağı gibi şıpırtma adlı kalpak giyerler. Bütün mavi ve mor kalpakları üzerine Rum keferesi ve Ermeniler birer guruş kadar mavi çuka parçası işaret taşırlar, Yahudiler kalpaklarının üzerine sarı çuka parçası dikerler. Bütün Yahudileri Karayîlerdir, yani Çufudlarm Kızılbaşları gibidir. Yahudi, Ermeni ve Rumlar hamamda ayaklarına nalın giymediklerinden başka topuklarına çıngırak bağlayıp başka halvette yıkanırlar. Kefere ve Yahudi oldukları bu alâmetlerden bellidir.
Büyük köprü başında geniş bir meydanda Şirin Beyi Haninin duvarı dibinde bir büyük esir pazarı durur. Bu da ibret verici uğursuz bir pazardır ki haklarında,
"İnsan satana, ağaç kesene ve taş yarana Allah dünyâda ve âhirette lanet etsin" denilmiş esirci kavimleridir.
Bu pazarı görmeyen cihanda bir şey görmüş değildir. Anayı oğuldan, oğlu baba ve kardeşinden ayırıp her biri birer türlü bağırıp çağırarak satarlar.
Garip bekâr hanları: Tamamı 7 adet bekâr konuk evleridir ki bütün esirler buradadır. Bütün sanat ehli bekârlar ve bîkârlar burada olup kâr ederler.
Bu şehir içinde bahçesiz ev nadirdir, meğer kâfir evi ola. Servi gibi uzun ve sürahi biçiminde kavak ağaçları çoktur, ama gerçek servi ağacı yoktur.
Suyu ve havası güzel olduğundan mahbûb ve mahbûbesi gayet çoktur. Özellikle tombul Rus câriyeleri, Çerkez, Abaza ve Leh oğlan ve kızları çoktur.
Beğenilenlerinden: Şehrin iki başında Karasu'yun sağında ve solunda bağ ve bahçeler sayısızdır. Üzümü ekşi lezzette olduğundan beğenilmez, ama kirazı, vişnesi, eriği, elması ve 1,5 okka ak ekmeği 1 akçeye, 1 okka koyun eti 2 akçeye ve sığır eti 1 akçeyedir. "Kuzu eti daha olgun değildir" diye Tatar kavmi kuzu eti yemezler, ama at eti alırken kavga edip ölürler. Zira at eti hem güçlendirici ve hem çok kolay hazmedilir hoş bir ettir.
Sözün özü, bu şehri olduğu gibi yazsak zikrinde faydası ve beyanında ilgisi olmadığından başka yazı çoğalıp seyahatimize engel olur.
Ayrıca Bakınız
- Yeniköy
- Emirzade Camii
- Filorina (Florina)
- Sıya Hamamı?
- Keskindede Tekkesi
- Ferhad Paşa Camii
- Tuzda (Tuzla) (Turda)
- Ustorviçe (Ostrovica)
- IV. Murad Han Cami (Beylerbeyi Abdullahağa) Camii
- Kara Foça (Foça)
- Büyük Çekmece (Büyükçekmece)
- Save
- Çayniçe
- Cami-i Kebir (Ulu Cami)
- İnyoz (Ios)
- Ahmed Dürrani Camii
- Akabetü'l-Rimal
- Zaçisne (Çazma)
- Pondikoz (Katakolo)
- Sarı Ali (Fadıloğlu) Cami