Bayburd (Bayburt)
Bayburd (Bayburt) hakkında Seyahatname'de yer alan bilgi:
(---) tarihinde Akçakoyunlu padişahları ki Osmanoğullarının yüce atalarıdır, ne zaman ki Mahan ülkesinden Danişmendoğulları ile Anadolu'ya geldiklerinde bu memlekete ilk defa ayak basıp bu yerde konaklayıp vatan edinirler. Ve yaylaya çıkıp konup göçerken bu mahalde büyük bir hazine ve gümüşhane madenini bulup bay (zengin) olduklarından bu yere "Bay-yurd"dan bozma Bayburd derler. Hala meşhur galat kullanılır. Erzurum toprağında Uzun Hasan Şah hükmünde iken(---) tarihinde Fatih Mehmed Han fethidir, Mahmud Paşa eliyle.
Hala Süleyman Han yazımı üzere Erzurum vezirinin hass-ı hümayundan ifraz olunan subaşılığıdır. Ve yüz elli akçe kazadır. Kazası altında toplam (---) adet şenlikli köyler vardır. Kadısına senelik altı kese [327b] geliri olur. Kale dizdarı, (---) adet neferatları, müftüsü, nakibüleşrafı, ayan u eşrafı, sipah kethüdayeri ve yeniçeri serdarı vardır.
Bayburd Kalesi'nin şekli: Bir yalçın yüksek tepe üzerinde beşgen şekilli, sağlam, taş yapı, güzel, yüksek bir iç hisarı vardır. Duvarlarının boyu 40 meliki ziradır. Yalçın kaya üzere olduğundan beş tarafında da hendeği yoktur. İç hisarın içinde toplam üç yüz hane eski yapı evleri vardır. Lakin çarşı pazar, han ve hamam yoktur. Ve iki kapısı vardır. Biri doğu tarafına, bahçeler tarafına açılır üç kat yeni sağlam demir kapılardır, diğeri de batı tarafına bakar Nöbethane kapısıdır. Buradan aşağı şehre inilir.
Bu kalede (---) adet sağlam burçlar vardır. Toplam (---) beden dişleridir ve fırdolayı çevresi (---) adımdır. Nöbethane kapısından aşağı şehirin tamamı binden fazla toprak örtülü hanelerdir.
Bu şehir içinde toplam 19 Müslüman mahallesi, 7 Ermeni mahallesi var, ama Yahudi ve Çingene taifeleri yoktur. Lakin deniz kıyısı üç menzil yakın olduğundan Rum keferesi çoktur. Vilayet halkının çoğu Kürtler ve Türkmenlerdir. Ama Fatih feth ettikden sonra Tire şehrinden üç bin adam bu şehre sürülüp yerleştirilmişlerdir ki genellikle bu şehir halkının çoğu Tirelilerden doğup çoğalmışlardır. Hala gayet ehl-i sünnet ve'l-cemaat musalli adamları var.
…
Ve hepsi hepsi üç şanlı derviş tekkeleri vardır.
Ve tamamı (---) handır. Evvela Kadızade Mehmed Çelebi, camiine bitişik büyük bir han yaparak camiine vakf etmiştir. Hepsinden sağlam ve dayanıklı büyük bir handır. Her pazar günlerinde bu han önünde beş on bin adam toplanıp büyük pazar olup herkes mallarını alıp satarlar. Tamamı 300 adet dükkanlardır. Ve bir süslü bedesten işliği var, mahkemeye bitişiktir. Yer yer kahvehaneleri vardır.
Yiyeceklerinin, içeceklerinin ve makbul san'atlarının beğenilenlerinden; güzel taptaze tereyağı, ketesi, katmer beyaz yağlı çöreği, tavuk böreği ve beyaz deve dişi nahiye buğdayı meşhurdur. Ve Bayburd kilimleri, keçe ve seccadeleri Safet şehri halıçalarından güzel, hayal nakışlı, marifetli ve hafif seccade kilimleri bütün memleketlere gider.
Ve bu şehrin suyu ve havası soğuk olduğundan meyveleri, çiçekleri, bağları ve bostanları o kadar bol değildir. Ama dört tarafından türlü türlü sulu meyveler gelip şehri doyurur. Geniş vilayeti mamur, tarlaları bol, hayrat ve bereketleri çok olduğundan ekinleri ve çeşit çeşit binek hayvanları hesapsızdır.
Beşinci iklimin ortasında olduğundan suyu ve havasının tatlılığından yer yer güzelleri de övülmüştür.
Yetmiş adet ebced okuyan sıbyan mektepleri vardır. Gayet zeki, yetişkin, soylu ve sevimli gençleri vardır.
Yaşlı erkek sınıfının yaşları yüz elli seneye ulaşır. Çok yaşlanmış ihtiyarları elif boyları çöngelip yaşları ve ömürleri uzun olduğundan dişleri az olup konuşurken harfleri tam çıkaramayıp sin (s) icra edip gür-i sini (mezarı) özlerler. Ama kadınları açık dilli, güzel konuşan, iffetli ve edepli kadınlardır. Zira Erzurum ikliminde olduğundan havası yaylakdır.
Bu şehir Erzurum'un kuzey tarafında iki konak gereği doğru yoldur. Bu şehrin Trabzon deniz kıyısında kuzeyinde bulunmakta ve kuzey tarafına sarp dağlar ile yaya adam iki günde, atlı dört günde varır. Bu şehir Trabzon'un güneyinde yaylalı dağlar içinde bulunmaktadır.
Çoruh Nehri'nin özellikleri: [328a] Erzurum eyaletinde (---) dağlarından doğup nice beldelere uğrar ve kasabaların tarlalarını sulayarak inip bu Bayburd şehri içinde aşağı şehirden kale altına doğru akar. Bu nehrin iki tarafında kat kat bakımlı ve şenlikli şahnişinler, süslenmiş kargir yapı yüksek binalar, türlü türlü köşklerle bezenmiş, yer yer gül ü gülistanlı bahçeler ile donanmış haneleri vardır. Herkes Havemak köşklerinde oturup Çoruh Nehri'nde yüzgeçlik eden alabalıkları avlayıp yerler. Hayat suyu gibi tatlı bir nehirdir ki Çoruğ, cuy-ı ruh'dan bozulmadır. Yani ruh ırmağı demekle meşhur berrak, saf, duru billur gibi tatlı bir nehirdir.
Garip bir durum: Bayburd şehrinin bütün reaya işçileri şehirden bir menzil yukarıdaki dağlarda odun kesip dağlar gibi tepe tepe yığarlar. Herkes kendi kütük yığınlarına birer şekilde belirtiler koyup bütün odunlarını Çoruh Nehri'ne atarlar. Şehir içinde büyük bir bend vardır, bütün odunlar o bende gelip toplandığında herkes bend başına gelerek belli olan kendi işaretleriyle odunlarını alıp götürürler. Görülmeye değer garip ve tuhaf bir seyirliktir.
Bu hayat kaynağı nehir bu şehre doğu tarafından akarak kale kayaları dibinden geçip nice kale ve kasabalara uğrayıp Trabzon yakınında Karadeniz kıyısında Gönye Kalesi dibinde denizler gibi olup Karadeniz'e katılır. O mahalde bu büyük nehir içinde nice yüz parca zarbune gemisi ve Lazların meneksile adlı gemileri girip bu nehir ile ta Mikrilistan'a ve Gürcistan'a bezirganlar giderek esir alıp Anadolu'ya götürürler, böyle büyük bir nehirdir.
Ayrıca Bakınız
- Gönye Gölü (Karagöl)
- Haytu'l-acuz (Kom Ombo Tapınağı)
- Dessuki (Dısuk)
- Han
- Verişan (Gürbüzler)
- Mardin
- Mijingird (İnkaya)
- Hazret-i Ali Mescidi
- İsa Bey Mescidi (Gazi İsa Bey Camii)
- Lari Camii
- Sahibler Sultan Ziyaretgahı
- Linbet (Efkarpia)
- Hazret-i Kara Şems Efendi Sultan Ziyaretgahı
- Temirhanlı (Sideras)
- Ohrizade Ziyaretgahı
- Kuyucak
- Yedikule
- Kuyular (Lenino)
- Şeyh Zeynüddin Hafi Ziyaretgahı
- Zagorec (Vasileiada)