Musul - Evliya Çelebi Seyahatname
Google Yol Tarifi Yandex Yol Tarifi Apple Yol Tarifi

Musul

Musul hakkında Seyahatname'de yer alan bilgi:

Evvelâ bu büyük Şattularab Nehri'nin batı tarafında Kefirzaman Nusaybin ve Mardin toprağında Dicle ve Fırat Nehri arasında Şatt’ın kenarında eğimsiz bir vadi içinde bir düz boşlukta dörtgen şeklinden uzunlamasına tamamı kesme harekan taşı ile yapılmış sağlam muhtasar bir kaledir. Zira eski zamanlarda top ve tüfeng savaşları olmadığından bu kale hemen yalın kat bir büyük burçtur, ama oldukça büyük ibretlik bir hisardır. Hatta bu zayıf kulun adımıyla Bağdad’dan ancak 3.000 adım küçüktür ki fırdolayı çevresi (—) adımdır ve hepsi (— ) saatte hendek kenarıyla yaya adam dolaşır.

Ve tamamı (—) adet kuledir, bunlardan Hüsrev Paşa Kulesi ve Ciğ Ahmed Kulesi,

....................(1 satır boş).....................

Ve hepsi (—) adet beden dişleridir. Kuşatma sırasında her beden korumasında birer adam ceng eder. Tamamı 1.700 adet kale neferâtları vardır.

Her gece mehterhaneleri çalınır. (—) adet kale neferatı ağalıklarıdır ki her gece ağalar nöbet ile kale duvarları üzere kol dolaşıp gözcülük edip "Allah yeğdir yeğ!" diye feryat ederler.

Ve hisar içinde yetecek kadar küçük ve büyük 110 adet topları, diğer cebehane ve mühimmatları hazırdır. (—) (—) (—)

Ve tamamı 27 adet kale kapıları vardır. İstanbul'un da 27 adet kapısı vardır, ama İstanbul Kalesi'nin çevresi 40.000 adımdır ve arşın hesabıyla duvar yüzünden Bayram Paşa ölçüp 87.000 melik arşını gelmiştir. Ama bu Musul, İstanbul'dan, Kefe’den, Selânik'ten, Antakya ve Bağdad'dan küçüktür, ama Mısır, Şam, Haleb ve Basra kalelerindan Musul Kalesi büyüktür. İnşaallahu Taalâ yanlış değildir, Zira birkaç kere bu kalelerin içinden ve dışından hakir ve kölelerim adımlamışlardır ve her birini mahallinde yazmayı üzerime görev edinmişimdir.

Ama bu Musul Kalesi'nin hendeğini Hüsrev Paşa temizlettirip hendeği içinde Şat Nehri'ni akıttırmış imiş, fakat zamanın geçmesiyle toz toprak ile nice yerleri dolmuş. Hisarının da beden dişleri ve duvarları yer yer yıkılmış, ancak kara tarafı yine birazca sağlamdır.

Evvelâ Can İsmail Kapısı batıya bakar; Cisir [Köprü] Kapısı; Bağdad Kapısı, Hazret-i Ömer Mescidi dibindedir; Yumurta Kapısı, Ali Hamamı tarafındadır. Bu 4 adet kapılardan başka kapıları tamamen kapanmıştır.



Tamamı (—) adet mihrabdır. Evvelâ bunlardan eski mabetgâh, şehir içinde bakımlı Hazret-i Cercîs Nebî aleyhisselâm Camii: Gayet ulu camidir, ama Şam ve Haleb camileri gibi bakımlı ve gösterişli değildir ancak ruhaniyetli camidir. Tamamı (—) adet direkler üzerine (—) yapılmış eski bir camidir. Mihrabı, minberi ve müezzinler mahfeli eski tarzdır. Ama bu camiyi, Atabegler’den Seyfeddin Gazi yapmıştır. Hazret-i Cercîs Nebî bu camiin minberi sağında yatmaktadır ki halkın ziyaret yeridir.

Camiunnûrî: İlk yapıcısı Atabeglerden Seyfeddin Gazi’dir, cemaati az sanatlı bir acayip camidir. Sonra bu Camiunnûrî’yi Şam'da Şehit Nureddin padişahın temiz kızı tekrar yapmıştır. Ancak sevabını babası ruhuna hibe ettiğinden Nureddin Camii derler. Duvarları misk ve ham amber ile yapıldığından insanın dimağı kokulanır. Ama halkın derinti [toplama insan kalabalığı] ve aşağılıkları duvardan koparıp "Amberi var" diye ateşte yakarlar, bu yüzden cami harap olmadadır.

Hazret-i Yunus aleyhisselâm Camii: (—) (—) yapısıdır. Şattularab Köprüsü'nden doğu tarafa Bağdad toprağına ayak basınca o pâk amber toprakta geniş bir düzlükte eski bir camidir. Ama bu da cemaatten uzaktır, ancak Yunus Nebî ziyaretine varanlar ibadet ederler. Ama hayli geniş camidir. Bu da tamamen (—) adet yapma direkler üzerinde kârgir (—) güzel yapıdır. Ve (—) minâresi, mihrap ve minberi eski tarzdır. O kadar bakımlı değildir, Zira evkafı zayıftır, ama ruhaniyetli aydınlık camidir. Hazret-i Yunus bu camiin mihrabı solunda bir perdeli kapıdan içeri girince 11 basamak taş merdivenden aşağı inilince Hazret-i Yunus aleyhisselâm’ın nurlu kabri vardır ki nice hazine malları harcanmış avizeler asılmış bir kabirdir. Ve,

Kızıl Cami:

....................(8 satır boş)....................

Bu yazılan camilerden başkası mescitlerdir. [402b]

Musul Şehri mescitlerinin anlatılması: Tamamı (—) adet mahalle mescitleridir. Bunlardan eski büyük mabet Bağdad Kapısı dibinde Hazret-i Ömer Allah ondan razı olsun mescidi kârgir yapıdır. ( - ) ( - ) ( - ) ( - )



Kervansarayları: Bunlardan gümrükhane, mükellef büyük yapıdır, 37 yük akçe eminliktir. Bazı paşalar gümrük ile tasarruf ederler.

Tüccar hanlarının adedi: Olancası (—) handır. (—) (—) (—) (—) ( - ) ( - ) ( - ) ( - ) ( - )

Garip bekâr hanları: Hepsi (—) adet odalardır. (—) (—) (—) (_ ) ( _ ) ( _ ) ( _ )

Çarşısı bedesteni: Olancası (—) adet dükkânçedir ve her meslekten bulunur. Genellikle dükkânlar Bekir Paşa ve Çavuş Paşa vakıfları bedestendir.

Büyük köprüleri: Hepsi (—) adet köprüdür. Şat Köprüsü (—) adet kemer üzeredir. İki başının sedleri Küçük Ahmed Paşa hayratıdır.

İnsanlarının yüz renkleri ve şekilleri: Halkının genellikle yüz renkleri sarıdır ve o kadar sağlıkla meşhur değillerdir, ama kış aylarında sağlıklı olurlar.

Mahbûbe ve mahbûbeleri: Dilberleri o kadar beğenilir değildir, ergenlikten sonra dev belâsı gibi tüylü bir adam olur, ama kadınları güzel olur derler.

Cana can katan havası: İlkbahar mevsiminde havası hoştur, bu günlerde sıtmaya yakalananlar kurtulur, zira seher yeli eser derler, ama eserini görmedim.

Kötü havasının tanımlanması: Yaz günlerinde sıtması ve zahiri [bâsur ve mesâne iltihâbında olan ağrılı akıntı] çok olup cehennem ateşi olur, Zira bütün yapıları sert taştır, güneşin sıcaklığı tesir edip şehir pür-ateş olur. [403a]

Aydınlık hamamlarının anlatılması: Tamamı (—) adet hamamdır. ( - ) ( - ) ( - ) ( - ) ( - ) ( - ) ( - ) ( - ) ( - )

Hayat suyu büyük nehirleri: Musul halkı tamamen Şattularab'dan içip yeniden hayat bulurlar. Seher vaktinde suyu hoştur.

Ev su kuyuları: (---) (—) (---) (—) (—) (—) (—) (—) (—)

Un öğüten değirmenleri: Şat Nehri üzere gemilerle nice değirmenleri gezdirip un öğütüp kazanç sağlarlar, acayip değirmenlerdir ki seyirliktir.

Arz-ı beledin iklimi: Örfi iklimin (—) bulunup arz-ı beledi (—) (—) ve uzun günü (—) saat ve (—) derecedir.

İmaristanının tâlii: Usturlâb sahibi Molla Bahşi'ye imareti tâlii yay burcunda ve ateş evinde bulunduğu için ateştir.

Sanayiinin beğenilenleri: Nice bin çeşit marifeti vardır, ama beyaz Musul bezi sanki Hıtâyî kâğıttır. (—) (—) (—)

Erkeklerinin işi ve kazançları: Halkının çoğu avamdır, bir sınıfı tüccardır ve genellikle sanat erbabı, iş ve kanaat sahipleridir.

Hububat ürünleri: ( ) ( - ) ( - ) ( - ) ( - ) ( - ) ( - ) ( - ) ( - )

Aşevi imaretleri: (—) (—) (—) (—) (—) (—) (—) (—) (—)

Yiyeceklerinin övülmesi: (—) (—) (—) (—) (—) (—) (—)

Yenen meyvelerinin anlatılması: Şehir içinde ancak 7 adet hurma vardır. (—) (—) (—) (—) (—) (—)

Hayat veren içeceklerinin türleri: (—) (—) (—) (—) (—)

İrem Bağlarının adedi: (—) (—) (—) (—) (—) (—) (—) (—)

Hacet sahiplerinin gezinti yerleri: (—) (—) (—) (—) (—)

Halkın özel lehçeleri: Bu Musul Şehri halkı gayet anlayışlı ve temiz tabiatlı olduklarından atalarından beri hepsi Kürtçenin her türlüsünü bilirler, zarif Farsça konuşurlar, belâğat üzre Mevâl Urbânı gibi Arapça konuşurlar ve Ermenice’yi Mığdisî [Ermeni Hristiyan] rahibi kadar bilirler. Ama kendilerinin lehçeleri Kürt diline yakın olup, "Hey gözüm varmışıh”, "Bire canım haradaydın?" diye sözler söylerler.

İbret verici tılsımların anlatılması: Evvelâ Musul'a yakın bir çeşme vardır, Hazret-i Yunus’un mucizesiyle hâlen Sekebil gibi akmadadır. Bir zâlim hâkim olsa Musul halkı o zâlimi ziyafet yoluyla o mucize çeşmeye götürüp suyundan içince o zâlim Yaratıcının emriyle 3 güne varmaz âhirete yolcu olur. Hâlâ o çeşme akmaktadır, ama herkes bilmez. Yaşlı kimseler arasında darb-ı mesel olmuştur ki bir adam yaman olup bedduaya lâyık olsa ona nazikçe "İçtiğin Musul çeşmesi ola" derler. Bilmeyen dua zarın edip "Hak razı ola" der. Ama manası şairin içindedir üzere "İçtiğin Musul çeşmesi ola"dan kasıt hemen ölesin demektir.

Diğer ibretlik tılsımı: Musul Şehri'nin güneyinde bir merhale uzaklıkta Ali Hamamı yakınında Erdeşîr ateşgedesi var idi, Hazret'in doğumuna kadar Nemrud ateşi gibi yanardı, Peygamberimizin doğumu gecesinde söndü. Ama hâlâ nice kere tılsımların tesiriyle yanmıştır. Kimse o açık ateşi yakıp beslemez. Yanınca yüz binlerce kere kıvılcımları gökteki yıldızlar gibi yere ışık verir. Bütün kervan halkı onun ışığından dört tarafa bir günlük yol karanlık gecede aydınlık gibi giderler. Hâlâ ara sıra ortaya çıkar. Hatta 1059 [1649] tarihinde Melek Ahmed Paşa efendimizle Bağdad'dan azledilip Ali Hamamı yerinden geçerken o gece bu ateşgede yangınına rast gelip 8 saatte aydınlık içinde geçtik. Nice kimse kibrit madenidir ve niceleri de neft madeni [petrol] dediler. Ama aslı Erdeşîr ateşgedesidir ki garip tılsımdır.

.....................(8 satır boş)....................[403b]

Musul Şehri'nin külliyatı övgüsünün tamamlanması:

.....................(14.5 satır boş).....................

Ayrıca Bakınız

Nedir

Hakkında Tanımı

Ansiklopedi

Maddesi

Gezdiği Yer

Kısaca Bilgi

Yayınlanma: Güncellenme: 06.04.2024

Bu site genel internet kaynaklarından alınan bilgiler içerir. Kullanım sorumluluğu size aittir. Materyal sahiplerine ait olan içeriklerin, logoların ve telif ihlaliyle ilgili sorumluluğu ilgililere aittir. Bilgilerin doğruluğu ve güncelliği garanti edilmez. Hatalı veya eksik bilgiler için bize iletişim yoluyla bildirin.