Budin (Budapeşte)
Budin (Budapeşte) hakkında Seyahatname'de yer alan bilgi:
Evvelâ bu Budin Kalesi büyük Tuna Nehri'nin batı tarafı kenarında bir yüksek tepede, yalçın kayalı sarp sert taş üzerinde doğudan batıya uzunlamasına kurulmuştur. Hazret-i Peygamberin doğumundan 882 sene evvel Büyük İskender'in doğumunda Nemçe krallarından 610 yıl yaşamış olan Koca Grondi Mikloş Kral yapısıdır. Sağlam hisar, dayanıklı set, bir büyük hisar, bir eski sur, süslü şehir, bir ortak taht merkezi, yüksek yapı, şeddadi taş yapı, dayanıklı ve şanı yüce kaledir ki sanki Acem'de Kahkaha Kalesi, Van Kalesi veya Büyük İskender Seddi'dir.
Bu kaleye Gül Baba bayırından bakılsa, badem şeklinde görünür; ama Gerz İlyas Baba Dağı'ndan bakılsa, sanki Osmanoğlu'nun baştarda kadırgası gibi görünür. Meselâ Kızılsaray tarafı kadırganın yüksek kıçıdır ve kalenin ortasında olan çarşının iki tarafındaki dükkânlar kadırganın sağında ve solundaki mankalarıdır. Ortasındaki ulu yolu kadırganın orta güvertesidir. Hünkâr Camii minaresi orta direk gibidir. Mustafa Paşa minaresi trinketa direğidir. Beç Kapısı tarafı kadırganın başında karinası gibidir. Ve Ulama Paşa Kulesi burnuna doğru kadırganın kayalığı gibidir.
Kısacası bu Budin Kalesi asla farkı yok tıpatıp hemen padişahın baştarda kadırgası gibidir, şeksiz ve şüphesiz. Büyüklüğü fırdolayı 10.000 adımdır. Kızılsaray'dan tâ Ovakapısı'na dek iki kat kaim, sağlam ve yüksek şeddadi duvardır. Geri kalanı yalın kattır, ama öyle rıhtım ve Şeddad-ı Adî yapı duvardır ki üzerinde iki araba yan yana gidip atlar ile cirit oynamak mümkündür. Zira bu hakirin ayaklarıyla tam 50 ayak enli bir şeddadi yapı güzel bir kaledir.
Ama bu kalenin batı tarafı uçurum bayırlı zemin olduğundan hendeği yoktur, olmak da mümkün değildir ve lâzım da değildir. Zira o tarafı tamamen kesme yalçın kayalar üzerindedir, ama Beç Kapısı’ndan taşra kalenin tam 1.000 adım yeri derin, sarp ve enli kesme kaya hendeği var.
Bu Orta Kale'nin fırdolayı 1.000 adım duvarında toplam 90 adet sarp, sağlam ve sanatlı kuleler vardır ki her birinin birer ayrı isimleri ve başka nöbetçileri var.
Yine bu Orta Kale'de anılan kuleler aralarında gerekli olan yerlerde 17 adet büyük tabyaları var ki her birine biner adam sığar Atmeydanı kadar meydana çıkmış meydanlı tabyalardır ki her biri birer Mardin Seddi'dir.
Her biri birer çeşit hendese ilmi ile geçmişin yapı ustaları bunların [80a] sert taşlarına öyle Ferhat külünkleri vurup öyle parlak ve cilâlı duvarlar inşa etmişler ki zamanımız ustaları ona denk bir külünk vurmaya kadir değillerdir.
Her kule ve tabyanın güzelliği, zarifliği ve yapısının temizliğinde benzerleri olmadığından başka sonrasını düşünen becerikli usta bu kale bir daha kuşatılırsa kale döven top gülleleri tesir edip duvarlara zarar vermesin için tüm tabya duvarları kaplumbağa arkası gibi içeri eğri yapmıştır. Eğer top gülleleri gelse kayıp sekip gider, asla duvara tesir etmez.
Bu anılan tabyaların her birini Osmanoğlu vezirleri birer eserimiz olup kale sağlam olsun için bir hayrat etmişler, ama Ali Paşa Tabyası biri biri içinde iki kat İskender Seddi'dir. Karakaş Paşa Tabyası, Ulama Paşa Tabyası, Balı Paşa Tabyası, Süleyman Paşa Tabyası, Sarı Kenan Paşa Tabyası, Siyavuş Paşa Tabyası ve Kara Murad Paşa Tabyası, bunların her biri birer değişik tarz üzere yapılmış Kahkaha burcu gibi birer çeşit sağlam tabyalardır. Her birinde onar, on beşer adet yedi başlı ejder gibi kırmızı çuka çullu çultutmaz, kundak tutmaz, balyemez, aman vermez, Deli Balı adlı balyemez topları var.
Her cuma gününde bu tabyalar üzerinde filandıra, sancak ve bayraklar dikilip her birinin nöbetçileri dua ve senalar edip gülbâng-ı Muhammedi çekilir. Her tabyaların yeraltında olan temelleri kayalar üzerinde olup tüm temellerin altı boştur. Hatta "Kuşatmada lağım gelmesin" diye bu kalenin fırdolayı temelleri baştan başa sokak sokak boştur ve nice sokaklarda saçma toplar vardır.
Bu Orta Kale bütün tabya ve burçlarıyla sanki inci gibi beyaz ve cilâlı yüksek bir kaledir.
Budin Orta Hisarı kapıları
Tamamı 7 adet demir, sağlam ve dayanıklı kapılardır. Evvelâ lodos tarafında Ova Kapısı, üç kat paçarız, sarp ve eğri büğrü yollu demir kapılardır. Her kapının iki yanlarında büyük balyemez, kâfire aman vermez ve dur otur bilmez topları var ve bu kapılar arasında tamamen cebehaneler, silâhlar, gözcü ve bekçilerle dolu olup hazırdırlar. Hatta gece gündüz bütün bekçilerin ellerinde tüfengler hazırdır ve fitilleri yanıp bir sese bakarlar.
Bu Ova Kapısı'nın taşrasında tamam olmamış sahra gibi bir ibretlik tabyaya Gürcü Kenan Paşa başlayıp üç adam boyu yerden yükselmiş, ama tamamlanmamış. Eğer bu tamamlansa Budin Kalesi henüz taze can bulup zeminin kilidi olurdu. Zira bu tarafa karşılık bağlar içinde Muhanad Bayırı hayli eğimlidir. Eğer bu büyük burç tamam olsa kalenin yarısında olan burcunun yarısını koruturdu. Fırdolayı 200 adım sağlam tabya temelidir.
Yine bu Orta Hisar'ın bir kapısı da batı tarafında Gül Baba tarafına Beç Kapısıdır ki 4 kat demir kapılardır. Bu kapıların araları tamamen toloz kemerlerdir, asla gök görünmez, Temmuz'da serin yerlerdir. Ve kapının araları ellişer germe levent adımıdır, tiryaki adımı değildir, adam adımıdır.
Bu kapıların arasında duvar yüzü binlerce çeşit silâhlarla donatılmıştır. Bütün kale neferleri devamlı pür-silâh hazır durur, bir gezinti ve dinlenme yeridir.
Her kapı üzerinde olan kemerlerde türlü türlü hile ve şeytanlıklarla yapılmış kalın demir kafeslerin aşağıları harbe ve şişler ile hazır zincirler ile asılmış demir kafeslerdir ki yürüyüş sırasında düşman üzerine bırakıp tüm kâfirler şişlere saplanıp yolları kapanır.
…
İleri gelen sarayları ve diğer haneler
Bu Orta Hisar'da tamamı 1.060 adet beşer ve altışar kat şeddadi yapı nice devletten devlete kalmış bukalemun nakışlı, ibret verici, Freng usulü yapılı güzel evler vardır ki her birinin övgüsünde dil kısadır. Nice kere kuşatmalarda ve nice kere büyük yangınlarda yıkılıp yine imar olmuş kârgir yapı evlerdir ki tamamı şindire tahta örtülüdür, ama Paşa Sarayı kırmızı kiremit örtülüdür.
Paşa Sarayı’nın özellikleri: Bu Orta Hisar'ın kuzeyinde kale duvarı üzerinde Tuna Nehri'ne, Peşte Ovası'na ve Keçkemet Vadisi'ne bakar pencereli ve şahnişinli bir daracık ufak tefek divanhaneli, [81a] 200 adet daracık odalı, bir dar avlulu ve bir hamamlı bahçe saraydır. Hatta Kara Murad Paşa bu saraya sığamayıp daha genişletip bakım yaptığında divanhanesinde bu tarih yazılmıştır:
Eyâ ey memleket-pîrâ beşaret ehl-i İslâm'a
Mübarek-bâd uferruh-bâd hurrem hem-çünîn bâdâ
Huda dâd eyleyip munzam dedi Haddi ana tarih
Adaletle Murad Paşa sarayı eyledi ihyâ.
Sene 1065.
Gerçi bu sarayı Murad Paşa imar etmiştir, ama Budin'e göre bu saray dardır ve tüm odaları kale duvarı üzerine yüktür, ama havadar cihan-nümadır.
Sonra Paşa Kethüdası Sarayı (—) (—) (—) (—) (—)
Yeniçeri odaları, her biri birer mükellef saraylardır ki çarşı pazarın iki tarafına dizilmiş kat kat eski hanelerdir. Her bir sarayların altında birer kat zir-i zeminleri vardır. Kuşatma sırasında top darbelerinden yeraltına girerler.
............... (1,5 satır boş)............ .
Orta Kale'nin mahallelerinin isimleri: Evvelâ Paşa Mahallesi,
............... (1.5 satır boş)...................
Bu mahalleler içinde olan evler Süleyman Han'ın ilk fethinde öyle bakımlı ve süslü olmuş ki tüm çarşı pazarı, bütün haneleri, baştan başa şahnişin ve revzenleri billur, necef ve moran camlar ile süslü, tüm evlerin çatıları ve damları mavi has kurşun ile bezeli pirinçten sarı teneke ve kırmızı bakır tahta ve kalaylı tenekeler ile örtülü evler imiş.
Bu evlerin duvarları zer-enderrzer ibretlik bukalemun nakışlı evler imiş, ama hâlâ bu gibi garip nakışlar bazı hanelerin kapılarında ve duvarlarında nice yüz bin çeşit garip şekiller ve sanatlı resimler vardır.
Bu şehrin her köşe başında karşı karşıya 3-4 kat kaim pranka demir zincirler çekilirmiş, hâlâ yerleri bellidir. Her köşe başında evlerin birer kemerleri var. Kefere zamanı o kemerler içinde sokaklara bakar iri saçma topları hazır etmiş ki "Her hangi sokağa düşman yürüyüş ederse, bu zincirlerden atlı geçemeyip yayanları topların güllelerinden helâk olalar" diye yoluna hile ve şeytanlıklı, hazırlıklı kale etmiş. Hâlâ her köşede top delikleri açık seçik bellidir.
Hamd olsun bu tedbirle hazır olan kale Süleyman Han'ın eline kolaylıkla girip hisar içinde olan köşe toplan ateş edip İslâm askeri kırılmadan İslâm eline girip hileleri kötü tedbir olup kâfirlerin her işleri işlemez oldu, zira "Kul tedbir alır, Allah takdir eder." Cenâb-ı Hakk'ın ezelî takdirinde bu kalenin İslâm eline girmesi mukadder imiş ki elhamdülillah bu da Rabbimin bir fazlıdır.
Ama tarihçilere göre Süleyman Han bu kaleyi 4. kerede fethedip Süleyman Paşa'yı vilâyet valisi edince bu şehri gönüllerinin istediği gibi haneleri, yapıları, seyirlikleri, krallara özgü Meram bağlarını, avlık ağaçlık, gülistan ve gölgelikleri gezince bu Budin şehrini sevip tâ Alman diyarlarını fethedinceye kadar asla İstanbul'a gitmeyip Budin'i Osmanoğlu tahtı edip sikke kestirip darphane kurmak isteyince hemen akıllı vezir bir gece Budin'in bu Orta Hisar'ına 70-80 yerden ateş edip harap eder. Süleyman Han "Emir Allah'ın" deyip Rum'a gider, ama yine bu şehir içinde eski eserlerden nice bin çeşit ibretlikler çoktur. Yüce Allah daha fazla imar ede.
…
Budin İç Kalesi'nin özelliği
Bu Tophane Meydanı’nda İç Kale hendeği üzerindeki taş köprü ile îç Kale kapısı iki kat sağlam ve dayanıklı demir kapılardır. Dış kapının kemeri üstünde 2 adet kükremiş arslan heykeli var, mermer ustası bir arslan timsali eylemiş ki heybetiyle görenler o arslanları canlı sanır, tâ bu derece sanatlı arslanlardır.
Bu İç Kale'nin iki kapısı arasında gayyâ kuyusu ve cehennem çukurundan haber verir bir zindanı var ki Allah'a sığınırım tüm suçluları, tüm kanlıları ve bütün şehir seçkinlerinin esirlerini burada hapsederler. Her sabah yine lâzım olan esirleri, asılacak ve öldürülecek kâtil ve haramileri kement ve dolaplar ile zindandan çekip esirleri sahiplerine ve kâtilleri cellatlara teslim edip cellatlar da kâtilleri ruh teslim ettirirler. Bütün serhatlerin zindanları arasında Budin Zindanı gibi derin ve karanlık olanı, zindancıları gibi zalim, gaddar, merhametsiz, vicdansız ve acımasız zindancılar yoktur. Ve bütün paşa cellatları da burada sakinlerdir.
Ve bu îç Kale'nin iki kapısı arası bir hayli geniş yer olup bu zindan çevresinde her gün bir bölük ağası 500 adet cebe ve cevşene gömülmüş silâhlı kale kulları bir gün bir gece hazır olup nöbet beklerler. Ertesi sabahleyin bir başka bölük ağası gelir, kanun budur.
Ve bu zindan kapısından içeri asla evler yoktur, bir geniş vadidir ki Balı Paşa Meydanı adıyla tanınan bir çatışma alanıdır ki ara sıra Budin kulları paşaya karşı ayaklandıklarında bu Balı Paşa Meydanı'na toplanıp ayaklanıp karışıklık çıkarırlar. İstanbul'da sanki Atmeydanı ve Etmeydanı gibi bir dernek ve dedikodu yeridir.
Bu Balı Paşa Meydanı'nda iki adet havan topları var ki çok acayiptir. Bir hamam kubbeciği kadar taştan bir top güllesi var, seyirliktir ki meydanın tam ortasında kubbe gibi durur cilâlı ve parlak büyük bir gülledir.
Bu Balı Paşa Meydanı'nın çevresinde topçular ve cebeciler odaları sıralı olarak yapılmış odalardır. Bütün yiğitleri daima pür-silâh mevcutlardır.
Bu meydanın kuzeyinde Balı Paşa Kapısı, bir küçük ağaç kanatlı kapıdır. Aşağı varoşa iner, ama bir gizli kapıdır, herkes bilmez ve herkes gelemez, zira asla yol değildir. Ancak kuşatma sırasında bundan aşağı varoşa yardım gidip gelmek için Balı Paşa açmış, bir kapıdır, ama açmış, meğer kapanmış, gerekmiş. Ama bu kapıdan aşağı tâ Suluk Kapısı'na dek iki kat sağlam kale duvarında sağlam ve dayanıklı biribiri içinde gömlekli kuleler ve sağlam tabyalar üzerinde karakolhaneler ve nöbethaneler vardır.
Bu Balı Paşa Meydanı'nın kıbleye bakar bir sağlam demir kapısı var, İç Kale kapısıdır ki bu kapıdan içeri bir büyük meydan daha var, asla evler yoktur, Kral Sarayı Meydanı derler.
…
Mescitleri: Kamusu 16 adet mahalle mescidi ve cemaat mezgiti ve eyneleridir. Evvelâ Yeniçeri Odaları yakınında Ağa Mescidi.
................(1 satır boş)...................
Medreseleri: Hepsi 7 adet medresedir. Bunlardan donanımlısı Yeni Medrese, Makbul Mustafa Paşa'nındır. Dersiamı Âsitâne tarafından gelir. Ve (—) (—) (—). Ama özel dârülkurrâ ve dârülhadis imaretleri yoktur.
Ebced okuyan çocuk mektepleri: Hepsi 6 adet ciğer köşelerinin eğitim gördüğü mekteplerdir. Bütün çocukları akıllı, yetkin ve zeki çocuklardır. Evvelâ Fethiye Mektebi ve Orta Cami Mektebi (—) (—) (—)
Çarşı pazar bedesteni: Bu Orta Hisar içinde hepsi 350 adet ehl-i hıref dükkânlarıdır. Gerçi bedesteni haraptır, ama bu şehir içinde kıymetli her ne istesen bulunur. Süleyman Han asrında bu çarşı bedesteniyle o kadar mamur ve süslü imiş ki tüm dükkânları lal, yakut ve Bedahşan la’li ile süslü olup inciden şebekeler ve balık dişinden şebekeli tırabzanlar ile süslenmiş dükkânlar imiş, ama şimdi hemen bir anayolun sağında ve solunda sıralı olarak yapılmış sade görünüşlü dükkânlardır. Bunlardan süslüsü attarlar çarşısı ve berberlerin dükkânları gayet süslü selmanî dükkânlardır.
Tüccar hanları: Hepsi 5 adet kara ve deniz tüccarları hanlarıdır. Bunlardan (—) hanı (—) (—) [83b]
…
Can rahatı hamamların övgüsü: Bu Orta Hisar'da ancak bir küçük hamamdan başka yoktur. Onun da suyunu Tuna'dan at sakaları taşırlar, ama vilâyet ileri gelenleri "Bu kalemizde 70 adet ev hamamlarımız ve soba hamamlarımız vardır" derler, doğrudur. Zira her evde soba bulunur. Ama bu anılan hamamın suyu ve havası hoştur ve dellâkleri ve diğer hizmetçileri güzeldir.
Bu şehir baştan başa kaldırım döşeli caddelerdir. Ne zaman yağmur yağsa bütün sokakları süpürüp pislik ve çer çöpten temizlerler.
Bu Orta Hisar'ın havası gayet hoştur. Eflâtun-ı İlâhî bu şehre gelip yeni türden bir tılsım eylemiştir. Evvelâ bu kalede yılan, çıyan, akrep, böğ, solucan ve sümüklüböcek olmaz. Hatta sümüklüböcek tılsımı anılan İç Kale'de Kral Sarayı avlusundaki havuzun merdivenlerindeki sümüklüböcek tasvirleri tılsımlıdır, vesselâm.
Bu Orta Hisar'ın nice çeşit imaristanları bu şekilde anlatıldı.
Aşağı Kale Varoşu imaristanı: Evvelâ anılan ve övülen Kizılelma Sarayı'ndan lodos tarafına yokuş aşağı şekillice saray altından giderken iki kat sağlam kale duvarları arasında on adet neferat evlerini ve büyük tabyalarını geçip ondan aşağı Suluk Kapısı vardır, o kapının iç yüzünde bir büyük tabya var. Bütün Budin tabyalarından büyük Yecüc Şeddi gibi bir burçtur ki üstünde 500 atlının cirit oynaması mümkündür. Birinci katında 10 adet balyemez topları var ve zemin katında 10 adet şayka topları var ki her birinin içine birer adam sığar. Her bir kale döven top yedi başlı ejder gibi çit siperlerin ardında arabalar üzerinde ağız açıp durur. Bu tabyaya 7 ağa ve 700 adet mustahfız kullar memurlardır, zira bu kuleye Gerz İlyas Dağı havaledir.
Bu büyük tabyanın dışında gayyâ kuyusundan nişan verir büyük, derin, geniş kesme kayalı hendeği var, insan aşağı bakmaya cüret edemeyip ödü patlar. Bu tabya çevresinde Kral Sarayı'nın surunu kuşatmış bir kat bölme hisar daha var, içinde asla evler yoktur, hemen savaş meydandır.
Bu anılan Su Kapısı'ndan teper aşağı Tabahane Varoşu'na, bu kapıdan tam bin adımda Tabahane'ye gider, anayoludur. Bu Suluk Kapısı'nın iç yüzünde ve dış yüzünde zincirler ile asma ağaç köprüleri var. Her gece içerden ve dışarıdan bu iki adet köprüyü hizmetçiler kaldırıp içerde ve dışarıda cehennem çukuru gibi hendeklerden asla canlı bir şey geçemez.
Bu iç yüzündeki hendek içinde yine kesme kayadan merdivenler ile yeraltından iki adet su yolları vardır. Yokuş aşağı tâ Tuna Nehri'ne varıp alınır, bir yoldan gidilir ve bir yoldan su alınıp gelinir. Kuşatma sırasında kalabalık olmasın için iki kat su yolu etmişler. Düşman asla bu yollardan gidip gelenleri göremez. Bu Suluk Kapısı'ndan yokuş aşağı doğu tarafa bin adım gidip,
Mamur Tabahane Varoşu'nun anlatılması: Tuna Nehri kenarında Budin Kalesi kayaları ve Gerz İlyas Dağı kayaları deresinde bir geniş öz içinde tam bin haneli mamur varoştur ki [84a] tamamı şindire tahtası örtülü ikişer kat kârgir yapı evlerdir, ama yukarı hisar evleri gibi dörder ve beşer kat evler değildir.
Tamamı 9 mahalledir. Ilıca Mahallesi, Yeşil Direkli Mahallesi, Ömer Sipahi Mahallesi, Ağa Mahallesi. (—) (—) (—) (—). Bildiklerimiz bunlardır.
Ve hepsi 11 mihraptır. (—) (—) (—) gerisi mescitlerdir.
Ve hepsi 4 sıbyan mektebi ve 3 adet han, bir mükellef hanı Yeşil Direkli Hamamı önündedir.
Ve olanı 3 adet derviş tekkesi, 100 adet debbağ dükkânı vardır.
3 adet ılıcası var; biri Tabahane Ilıcası, biri Yeşil Direkli Ilıcası ve biri bu varoşun kıblesinde Tuna kenarında Gerz İlyas Dağı eteğinde üstü açık ılıca. Bu üç ılıcalardan başka bu Tabahane varoşu evlerinde nice ılıcalar vardır ki her biri hayat verir. Bu varoş haneleri o kadar geniş olmamakla evlerinde bahçeleri yoktur, ama halkı çoktur, başka niyabettir ve başka subaşısı vardır.
................(1 satır boş)..................
Bu Tabahane varoşunu dahi seyredip batı tarafa İskele Kapısı'ndan girip,
Budin'in Büyük Aşağı Varoşu: Bu İskele Kapısı'na Budin halkı Boşnak kavmi olduğundan Iskala derler. Kıble tarafına açık iki kat sağlam kapıdır. Bu büyük kapıdan içeri girip batı tarafta çarşı pazar içinde tâ büyük Ahır Kapısı'na kadar geniş bir yol ile gidip bir kat bölme hisardır ki bu mahal duvarında, Ahır Kapısı derler bir hisar kapısı vardır. Bu hisara Ahır Bölmesi derler.
Bu kapısından girip yine batı tarafa gidip bu mahallere Toykun Paşa Bölmesi derler, başka bir hisar duvarı vardır. Bunun kapısından içeri girip yine o yol ile batı tarafa gidince bu mahallere Süleyman Paşa Bölmesi derler, bir sağlam set duvarı var. Bunun da kapısından girip yine anılan anayol ile batı tarafa gidince Gül Baha'ya yakın Horoz Kapısına kadar 4 kat bölme bölme hisar duvarları vardır. Tuna kenarındaki varoş kale duvarına bitişik olan bu 4 kat bölme hisar duvarları, tâ Orta Hisar Kalesi duvarına varır duvarlarıdır.
Ve 4 adet kapılardır ve ilk defa anılan İskele Kapısı'ndan bu 4 adet bölme hisar duvarlarını geçip tâ Horoz Kapısı'na kadar bu varoşun uzunluğu tam 2.000 germe adımdır. Bu hesap üzere bu büyük varoş Tuna kenarıyla 2.000 germe adımdır. Ve Tuna kenarı şeddadi duvardır, ama yalın kattır.
7 yerde su kuyuları vardır, ancak bu Tuna kenarında yer yer sağlam kuleler vardır. Yukarı Horoz Kapısı tarafında ve aşağı İskele Kapısı dibinde birer büyük kale gibi Tuna içinde ada gibi, Kahkaha gibi tabyalar var. Her birinde kırkar ellişer adet şayka ve balyemez toplar var. Her bir tabyanın beşer yüz adet kulları var. Bu tabyalar Budin'in Tuna kenarında canlarıdır.
Ve Horoz Kapısı'ndan dışarı güney tarafa hendek kenarınca bayır yukarı tâ Yeni Kapı'ya, oradan Minare Kapısı'na, oradan Siyavuş Paşa Kulesi'ne kadar tam bin adım yalın kat aşağı varoş duvarıdır. Ama gayet sarp dirsek dirsek, köşe köşe burçlu ve beden dişli sarp duvardır, ama hendeği alçaktır, derin kazılsa su çıkar.
Bu tarafta olan duvarda toplam 40 adet sağlam kuleler vardır, ama bu mahallere Gül Baba Sultan bayırları ve Türbe bayırları havaledir. Yukarı Orta Kale'de, Beç Kapısı'nda ve Siyavuş Paşa Kulesi'nde olan toplar tüm bu Gül Baba bayırlarında ve Türbe çayırlarında olan düşmanları darmadağın eder, gerekse yüz bin metris sürsünler, bu mahallerde düşman duramaz.
Horoz Kapısı'nda Tuna kenarında sağlam ve dayanıklı bir tabya, ama Ahır Kapısı’na kadar Tuna kenarında yalın kat palanka çit duvarlar vardır. Bu mahallerin evleri tamamen Tuna'ya bakmaktadır.
Ahır Kapısı dibinde de Tuna içinde büyük bir kule var. On adet kolumburna topları Tuna kenarındaki evleri korutur. Bu kuleye yakın bir kule daha var, Orta Hisar'a zemberek ve çarklar ile giden Tuna suyu bu kuleden bir sanat ile çıkar ki hendese ilmi ve mimarî ilminden haberli olan bilir. Yoksa bilgisiz becerisiz görse "Nedir buncağız?" deyip geçer. Dikkatle bakan bilginler bilir ki büyüleyici ve anlamlı bir sanattır ve akıllar şaşar, görmeye muhtaç büyük bir marifettir.
Bu kuleden tâ İskele Kapısı’na kadar Tuna kenarında kale duvarı yalın kattır.
İskele Kapısı önünde Tuna Nehri kenarında ve köprübaşına bakar bir çeşit [84b] sağlam sur ve İskender Şeddi Ali Paşa Tabyası tüm tabyaların anası, Peşte Kalesi'nin babası ve Budin Kalesi'nin canı parçası bir Yecüc Şeddi gibi sağlam bir tabyadır. Yukarı Orta Hisar'dan aşağı Su Tabyası ile bu Ali Paşa Tabyası cihan bezeği ve bir dünya süsü tabyadır ki serhatlerde benzeri yoktur. Hafta Tuna Nehri taşsa bu tabya bir ada gibi olur. İki kat top çeker, her katında yirmişer adet balyemez uzun topları var ki tâ Gül Baba burnundan yukarı Eski Budin karşısında Kız Adası’nı döver. Yukarı katında olan topları Peşte Sahrası, Keçkemet Ovası ve Vaç Kalesi vadilerini dövüp o yazılarda kuş kondurmaz tabyadır.
Ve tüm top delikleri demir kapılıdır. Bu tabyanın Tuna'ya bakar göğsünde 4 köşe beyaz mermer üzerine sülüs yazı ile bir yazı var, ama uzak mesafe olmakla ne tür bir yazı olduğunu anlayamadım. Hemen hakir bir kayığa binip varıp okuduğum tabyanın tarihi budur:
Bi-hamdillâh yine Sultan Süleyman rûhuşâd oldu
Yapıldı şol sütûn-ı sedd Ali Paşa zamanında
Budur Hak'dan ricamız Feyziyâ o gâzi-i dînin
Hilâfında olanlar can vere beşr ü gümânında
diye bu ebyâtlar terkîm olunmuştur. Sene (—)
Ve bu tabyanın iç yüzünde bir kat bölme hisar daha var, içi tamamen ağzına kadar dolu top güllesidir ki hesabım Allah bilir.
Bu bölmede Tuna'ya bakar top deliklerinde adam sığar şayka toplar var ki Tuna üzerinde bir kayık ve bir martı kuşu gezdirmez.
Bu kalenin anahtarı tüm zamanlarda dizdar ağa elindedir. Bir oda neferatları bu kalenin korunmasında görevlidirler, asla başka adam komazlar. Hatta Köprülüzâde Sadrazam Ahmed Paşa girip gezdiğinde hakir de birlikte girip gezdik.
Bu hesap üzere bu aşağı varoş beş kat bölme hisardır. Ve su kapılarıyla ve bölme hisar duvarlarındaki kapılar ile bu aşağı varoş toplam küçük büyük 10 adet kapılardır. Ve fırdolayı 6.000 adımdır, ama Tuna kenarıyla ve Orta Hisar bedenleriyle, kısacası hemen aşağı varoşun tüm imaristan olan evleri çevresinde kale duvarları dibinden adımlayınca hepsi 6.000 adımdır.
Bu aşağı varoş Tabahane varoşuyla toplam 24 mahalle sayılır. Evvelâ Iskala Mahallesi, Ahırkapı Mahallesi, Mustafa Paşa Mahallesi, Dolap Mahallesi Ali Paşa, Burcu Mahallesi, Toykun Paşa Mahallesi, Hacı Sefer Mahallesi, Osman Bey Mahallesi (—) (—) (—) (—)
Ve 2.500 adet tek katlı ve iki katlı, bağlı bahçeli ve şindire tahta örtülü kârgir yapı güzel evler vardır. Ancak henüz yeni yapılmakta olan güzel evlerin niceleri kiremit ile örtülüdür. Ve bazı viran evleri de var ve birkaç yerde geniş meydanları da var, ancak yine sahipleri de var.
Ve toplam 24 mihraptır. Yirmisi kârgir uzun minarelerdir. Dördü tahta minaredir ve 4 camii kurşunlu imaretlerdir. Bunlardan mükemmel, donanımlı ve bakımlı Toykun Paşa Camii, Hacı Sefer Camii, Osman Bey Camii ve Makbul Mustafa Paşa Camii (—) (—) (—). Bunlar kalabalık cemaate sahip camilerdir. Bunlardan başkası kiremit ile örtülü nurlu camilerdir. Daha başkası mahalle mescitleridir.
Ve 5 adet medresedir. Evvelâ Yeni Medrese, Makbul Mustafa Paşa'nındır. Ve Toykun Paşa Medresesi (—) (—) (—).
Bunda da dârülhadis ve dârülkurrâ yoktur, ama bu şehirde ulemâya itibar eder çoktur. Zira bu serhatlerde âlim, fazıl kimseler yoktur. Bu serhatler bir alay Allah yolunda cihat eden hacıyân, gaziyân, âşıkân, sâdikân, muhibbân yeridir. Gece gündüz savaş, çatışma ve ceng yeridir. Heyet ve felsefe okuyan, ihtimale! olan adam bu memlekette asla bir hafta duramayıp elbette kaçar. Onun için bu şehirde ulemâ makbuldür. (—)
Ve 6 adet mektebi var. Nice hocalar da bazı dükkânlarda ciğer köşesi çocukları okuturlar.
Ancak bir adet tüccar hanı var. Çok değerli meta sahibi tüccar bu handa duramayıp yukarı kaledeki hanlara giderler, zira onlar daima emin ve korunmalıdır.
Ve bir adet Toykun Paşa Hamamı var, o da yeterlidir. Bu şehrin hamama ihtiyacı yoktur, zira ılıcaları çoktur.
…
Rahip kiliseleri: Kale dışında toplam üç adet Eflak kilisesi vardır. Bu kâfirler Budin Kalesi'nin bakım onaranına memur 1.000 adet kâfirlerdir ki tüm örfî vergilerden muaf ve müsellemlerdir, ama müslim değillerdir. Kale içinde oturan 2 mahalle Yahudiler var. Bunlar da muaflardır. Ve 2 adet sinagog adlı mabetleri ( - ) ( - ) ( - )
Garip bekâr hanları: Olanı da 7 adet ehl-i hıref evinden uzakta bekâr odaları var. (—) (—) (—) (—)
Abıhayat tatlı su nehirleri: Tüm Budin halkının içtikleri âbıhayat Tuna Nehri'dir. Doğduğu ve battığı yer (—) de yazılı olup Özü Eyaleti'nde Tuna Nehri kenarında Rusçuk Kalesi özelliklerinde Tuna Nehri'ne ne kadar su karışırsa o yerde yazılıdır.
Evlerdeki su kuyuları: Tamamı 200 adet su kuyuları vardır. İhtiyaten "Kuşatma sırasında lâzım ola" diye nice kuyular var.
Un öğüten değirmenleri: Hepsi 150 adet at ve sığır çevirir un değirmenleri vardır. Kış günlerinde Tuna değirmenleri işlemez, zira gemileri Tuna buzuna tahammül edemeyip parçalanır. Bir çeşit gemiler üzerinde ibret verici değirmenlerdir ki bir diyar nehrinde yoktur, ancak Tuna'da vardır.
İbretlik seyre değer manzaralar: Bunlardan Budin seyirliği, Tuna Nehri üzerinde 70 adet gemiler üzerinde demir zincirler ile birbirlerine bağlı ve demir zincirler ile Tuna Nehri'ne kakılı büyük köprüdür ki 300 kadar bekçileri var. Aşağıdan ve yukarıdan gelip giden gemiler geçmek için bu ahşap köprünün birkaç tombaz gemilerinin bağlarını çözüp gemiler köprünün bir yanında durup sonra kereste ve tahıl gemileri geçip giderler. Daha sonra yine köprü gemilerini yerine korlar, garip seyirliktir.
Diğer ibretlik: Yine Tuna üzerinde adı geçen Tuna gemileri değirmenleridir ki Tuna Nehri ne tarafta düzgün akarsa gemilerle oraya varıp un öğütür, sihirli ve sihirbaz işi seyirliktir.
Diğer hoş ibretlik: Adı geçen Ali Paşa Tabyası yakınındaki su kulesindeki sihirli çark ile Tuna'dan yukarı kaleye fıskiye gibi giden Tuna suyu içindeki türlü türlü demir çarklar büyük seyirliktir.
Yine görecek ibretlik eser: Gül Baba yakınında yazılacak Baruthane çarkları ve havanlarıdır.
Başka bir seyirlik: Peşte Kalesi tarafında Budin'e karşı Tuna Nehri kenarında bir kârgir yapı bir set vardır. "Hazret-i Hamza'yı orada hapsetmişler" derler, uydurmadır. Budin yakınında Hamza Bey Kalesi hapishanesinden [87a] bozulma bir surdur.
Sözün kısası bu yapıdan bir yol Tuna Nehri'nin dibinden kefere zamanı bir yol var imiş, gelip Budin'e geçermiş. İbretlik bir tür seyirlikmiş ki Tuna altından Budin'e gelinip gidilirmiş. Fetihten sonra Süleyman Han,
"Bu yoldan sonra Tuna Kalesi'ne bir zarar isabet eder" diye o yolu yıkmışlardır. Hâlâ yapı kalıntıları bellidir ki beri Budin'de Ali Paşa Tabyası bu yolun üstüne yapılmıştır.
...............(2.5 satır boş)..................
Sihirbazların tılsımları
Ef lâtun-ı İlâhî bu Kızılelma'ya gelince 40 çeşit tılsım yapıp tâ Hazret-i Risâlet-penâh'a kadar tüm tılsımlar etkili idi. Hazret-i Risâlet-penâh Büyük İskender'in ölümünden 882 sene sonra dünyaya geldiğinde bütün mabetlerin kubbeleri ve tüm eski filozofların tılsımları yıkılınca bu Budin Kalesi'nde ancak 20 adet tılsımların etkileri yok olmayıp kalır. Daha sonra bu kale nice kere kuşatma çekmek ile anılan tılsımlara top gülleleri isabet edip yıkıldıklarında ancak hâlâ 7 adet tılsımın etkisi yürürlükte idi.
Evvelâ Budin şehri içinde yılan, çıyan, akrep ve böğ adlı örümcek, solucan ve sümüklüböcek yoktur. Hatta sümüklüböcek tılsımı Kızılelma Sarayı avlusundaki havuz içinde tunçtan sümüklü böcek tasvirleri vardır.
Diğer tılsım : Horoz Kapısı adıyla meşhur kapı dibinde bir kule üzerinde bir tunç horoz var imiş, tâ Süleyman Han asrına dek durup görmüş adamlardan babam nakleder:
"Kaçan Budin üzerine bir yağı ve eşkıya düşman gelir olsa bu tunç horoz kanat çırpıp ötmeye başlar. Ondan bilirlermiş ki kale üzerine bir düşman gelir" diye hazırlık görürlermiş ve her saatte üçer kere ötermiş
Sonra kâfirler Süleyman Han asrında bu kalenin aşağı varoşunu işgal ettiklerinde anılan tunç horozu yerinden söküp Beç Kalesi'ne götürür, hâlâ orada imiş, ama sesi yok imiş, bazılar yok imiş derler.
................(2.5 satır boş)...................
Ay yüzlü sevimli kızları ve oğlanları: O kadar güneş parçası oğlan, kadın ve kızları olur ki 20 yaşına ulaşıncaya kadar oğlanlarında kıldan bir eser olmayıp henüz kalplerin sevgilisi çağına erer erkek ve kadını güzel yüzlü ve endamlı olup konuşmaları ölçülü ve dişleri inci gibi mahbûbları olur.
Yaşlı ve genç yüz renkleri: Tüm halkı beyaz renklidirler. Asla esmer ve sarı adamları olmaz. Nice bin adamları son derece yaşlanmışlar ki her biri birer çeşit pîr-i fânî olup kuvveti gitmiş, heyeti yitmiş ve ömür sermayeleri yüz yetmişe yetmiş, sohbetten kalmış adamları var.
…
Meydan eri erkeklerin giysileri: Bütün halkının esvapları "Elbisenin iyisi (eteği) kısa (yerden süriinmeyeni) olanıdır" hadisi uyarınca dizleri, gözünde kısa çuka esvap geyip başlarında yelken Salihli, porçavi, şeb-külâh, yeşil ve kırmızı samur kalpak, kopçalı çakşır ve güderi dolama giyerler, ama ileri gelenleri samur, atlas ve sarık giyerler.
Kadınların türlü türlü giysileri: Bütün çuka ve çeşit çeşit muhayyer ferace giyerler ve yassı başlı terpuş giyip üzerlerine beyaz yaşmak çember örtünürler. Ayakkabıları ve iç edikleri sarıdır, ama bir avret çarşı pazara çıkmaya kadir değil, örtülü kadınları var.
…
Halkı işleri ve kazançları: Halkının çoğunluğu silâhlı askeri taifedir ki gece gündüz at üzerinde çete ve potura kovup savaş ederler. Kâhî baş alıp kâhîce baş verirler. Bir sınıfı ayan kibardır, bir zümresi kara ve deniz tüccarıdır, bir sınıfı çarşıda esnaftır, bir bölüğü de âlimdir.
Sanayinin beğenilenleri: Genellikle bu şehrin demircileri silâh âletleriyle ilgili çeşit çeşit şeyler imal ederler. İyi karabina tüfengler, Ferhadî külüngler, kolçak, balta ve nacak türünden cevherli sanatlı silâhlar yaparlar. Ve burada Yahudi karıları bir tür şayak adlı çuka dokurlar ki başka diyarda yoktur.
Tahılları, otları ve ürünleri: Bu diyarın amber gibi pâk toprağında, Keçkemet ve Peşte Sahrasında kırmızı deve dişi adlı bir buğdayı olur, sanki İstanbul yakınında Tekirdağ buğdayıdır. Arpası, börülce, mercimek ve nohudu çok bol olup buğdayı ambarlarda yüz yıl dursa, asla bit yemeyip taze durur.
Büyük nimet, yiyecekleri: Tüm Budin halkı kış günlerinde cavk cavk olup birbirlerine sıra ziyafetleri ederler. Has ve beyaz sipov ekmekleri, taze teleme yağıyla pişirilmiş pilâvları, Leh tavuğu kebabı, kapaması, sazan balığı kapaması, uştuka balığı tavası, kırah çorbası ve baklavası beğenilir.
Tanrı armağanı seçkin meyveleri: Tüm meyvelerinden bolca olan sulu ve yemesi hoş üzümü, eriği, zerdalisi, sindirimi kolay kirazı ve vişnesi boldur. Hatta dağlarında birer ikişer karış ağaçta yer vişnesi yetişir. Ama limon, turunç, nar, incir, zeytin ve fıstık gibi sahil meyveleri olmaz. [88a]
Pâk ekinlikleri, otlar ve sebzeler: Bu şehrin amber kokulu toprağında, Peşte ve Keçkemet Ovasında, Kile kırlarında ve Eski Budin ovasında o kadar otlar ve tirfil, ayrık, yonca adlı çayır ve çimen, sarımsak, kabak, pırasa ve soğan olur ki hadden aşkın ve kıyastan taşkın olur.
İhtiyaç sahiplerine can besleyen içecekleri: Bu Budin şehrinin harâbât erenlerine türlü türlü sarhoş edici içki şekilli içecekleri var, ama gingöşiyye adında bir tür sarı yakut renginde billur gibi ışıldar bir haram şarabı olur ki Bozcaada'da ve Ankon Adası'nda olmaz. Hatta sarhoşluğu da olmaz, derler. Müsellesi ve vişne suyu beğenilir.
Dinlenecek, gezilecek Meram bağı mesire yerleri: Toplam 70 adet yerde gezinti yerleri var. Evvelâ Kral Bağı, Bağlar Korusu, Kral Korusu, Gerz İlyas Dağı, Hızır Baba Bağı, Miftah Baba Tekkesi, Gül Baba Tekkesi, Baruthane Kalesi ve (—) (—) (—) (—) (—) (—) (—)
Direkli İrem bahçesi gibi Cennet bağları: Budin bâcdârına göre evvelâ Gül Baba bayırlarından, Orta dağlardan ve Muhanad bayırlarından tâ Gerz îlyas Dağı'na kadar, Kile Ovası bayırlarına kadar, tâ Eski Budin'e kadar uzunluğu ve genişliği üç saatlik yerde 7.000 bağ vardır.
Belde halkının özel lehçeleri: Bütün Budin halkı Boşnak ve Bosnavîlerdir. Bazı özel lehçeleri var: Meselâ vefebiha, muhassal-ı çelâm, zahir, demişüm, şâyed gelmeyesün, sinkociyi sevmişüm, yâ dahi sağ mısun kelimeleri çok kullanırlar, ama düzgün Macarca bilirler, diye anlattılar.
Külliyatı övgüsünün tamamlanması:
................(7 satır boş)...................
Ayrıca Bakınız
- Boyalı (Boyalık)
- Cıska (Ağaçlı)
- Arapkir (Arapgir)
- Şeyh Hazret-i Ömer ibnü'l-Fanz Ziyaretgahı
- Akbaba Sultan Ziyaretgahı
- Sıra (Siros)
- Hisarbeği (Drosero)
- Edirnekapısı Hamamı
- Hazret-i Ukkaşe Ziyaretgahı
- Ösek (Osijek)
- Mustafa Bey Hamamı
- Ahmed Bey Camii
- Mehmed Paşa (Sokullu Mehmet Paşa) Cami
- Taş Köprü
- Sultan Bayezid Hamamı
- Sultan İbrahim Han Camii (Dominican Church of Saint Peter)
- Süleyman Şah Ziyaretgahı
- Ayn-ı Şeyyare (alShuyukh)
- Kuta (Al Qata)
- Niş