Vulkovar (Vukovar)
Vulkovar (Vukovar) hakkında Seyahatname'de yer alan bilgi:
Ungurus dilinde, Vulko adlı bir su bu kale dibinden cereyân etmek ile o isim ile isimlenmiş bir hoş kaleciktir. Yapıcısı Ungurus krallarından Ferdinand Kral'dır. 932 tarihinin Şevval ayında Süleyman Han Varadinpetre Kalesi fethine giderken bu kaleyi Veziriazam Makbul iken Maktül İbrahim Paşa vere ile feth edip içinde olan keferler dağlara ve kırlara, niceleri de başka kalelere dağılıp gittiler. Süleyman Han'ın fetihten sonra yazımı üzere bu kale Sirem Sancağı sınırında voyvodalıktır ve 150 akçe kazacıktır. Kale dizdarı ve 50 adet neferatları var, başka hâkimleri asla yoktur.
Kalesinin şekli: Tuna Nehri kenarında ve kuzey tarafı Vulko Nehri kıyısında bir bayır üzerinde tuğla yapı, şeddadi küçücük bir hoş kaledir. İçinde dizdar evinden, Süleyman Han Camii, ambarı ve cebehanesinden başka yapı cinsinden bir şey yoktur. Camiin minaresi tahtadır. Altı adet yüksek kuleleri var, tamamı şindire tahta örtülüdür. Batı tarafa bakan bir küçük demir kapısı var, ondan içeri taşra kalesidir. 40-50 adet küçük neferat odaları var, ama iç kuleye bir adam silâhıyla komazlar. Gerçi küçük hisardır, ama sarptır. Ve minaresinde bir çan saati var.
Kapısının iç yüzünde cehennem kuyusundan işaret verir bir zindanı var, varoşunda olan bütün halkın esirleri her gece bu zindanda mahpustun Ve her gece gözcüler "Allah yektir yek" diye bağırıp beş vakitte mehterhanesi çalınır. Daha önce bu kale bir kral kızının saray [61a] mahpushanesi imiş.
Ama bu küçük surun lodos tarafında ve batı tarafındaki bağlar içinde havalecikleri, ama o mahallere bakar birkaç aded şahî topları var. Ve burçları ve beden dişleri mamurdur.
Vulkovar varoşunun hikâyesi: Tuna kenarıyla Vulkovar Nehri kıyısında bir alçak dereli yerde toplam 500 adet baştan başa şindire tahta örtülü hanelerdir, o kadar mükellef değil ama bahçeli geniş evlerdir. Tüm avluları da tahta çekilmiştir. Kârgir yapılı duvar gözümüze çarpmamıştır.
Tamamı 5 mahalledir ve 5 mihraptır. (—) Camii geniştir. Gerisi mescittir. Ve 3 adet hancağızları var, mihman-saraydır ve bir adet tüccar hanı vardır.
Ve bir adet basık ve küçük hamam vardır. Ve 50 adet dükkândır, ama bedesteni yoktur. Ve 2 adet sıbyan mektebi vardır.
Ve 1 adet Hindî tekkesi vardır ki köprünün karşı başındadır, ama medrese ve imaretleri yoktur.
İnsanların geçiş yeri köprülerini bildirir: Vulko Nehri'nin Tuna Nehri'ne karıştığı yerde Vulko Nehri üzerinde uzunluğu tam 700 adım bir sağlam ağaç köprüdür ki 932 tarihinin Zilkade ayininin 12. günü Makbul iken Maktül İbrahim Paşa Süleyman Han fermanı ile Ösek Kalesi gazasına giderken Müslüman askerlerinin geçmesi için bütün askerleri ve binlerce ustayı üşürüp 3 gün 3 gecede bu köprüyü tamamladı. Bu köprü hâlâ o yiğit vezirin evkafından tamir olunur.
Bu sanatlı köprünün altından akan Vulko Nehri tâ Yakova Dağlarından gelip bu mahalde Tuna Nehri'ne karışır küçük nehirdir. (—) (—) (—)
Hindî Baba mezarı ziyaret yeri: Bu köprünün karşı tarafı başında Rıdvan cenneti bahçesi gibi bağ, bahçe, gül ü gülistan, kuşlu ve çimenli bir gezinti ve dinlenme yeri Âl-i Abâ dergâhı, Hindî Baba Tekkesi, bir ulu sultandır. Tüm kara ve deniz gezginleri ve bütün gelen giden ziyaretçilerin konuk evleridir ki minnetsiz hanedir. Hakir de ayandan bir yere konmayıp bu dergâha yüz sürüp konuk olduk. Tüm yoksul erenleriyle can sohbetleri edip bir kebabı hora geçirip azizin ruhu için gülbâng-ı Nebî çekip azizin ruhu için bir Yâsîn-i şerif okuduk. Akşamdan sonra evradımızı okuyup istihare duasıyla muavvizeteyni (Felak ve Nas sureleri) de okuyup yattık.
Ayrıca Bakınız
- Aydın Bayoğlu Medresesi
- Mevlana Hazret-i Şeyh Hoca Nasreddin Ziyaretgahı
- Haşimiye (Al Hashimiyah)
- Davudiye (Melike Safiye) Camii
- Barre (Paros)
- Nevatır
- Ahdim-var Kilisesi
- Hamam
- Fatih Sultan Mehmed Han (Fatih) Camii
- Şeyh Abdurrahman Ziyaretgahı
- İnegöl
- Varvar Ali Paşa Sarayı
- Voromoriş (Ano Vromovrisi)
- Şeyh Ali Sultan Ziyaretgahı
- İstanbul
- Boynueğri Mehmed Paşa Ziyaretgahı
- Sepsen (Çayırbağ)
- Alacahisar
- Bahramiye Camii (Al-Bahrameyya Mosque)
- Şellalat Boğazı