Gözlev (Evpatorya)
Gözlev (Evpatorya) hakkında Seyahatname'de yer alan bilgi:
İsimlendirilme sebebi odur ki (— ) tarihinde bu deniz kıyısına Tohtamış Giray Han Tatarlarından bir kişi gelip burada yerleşir. Obasının yerine obası gibi tepesi delik bir gözlü ev yapar. Havasının güzelliği ve hoşluğundan bu ev sahibi adamın soyu çoğalınca nice gözlü evler inşa ederek bir büyük köy olur, ismine Gözlü Ev derler. Gözlü Ev'den bozulma meşhur olup hâlâ Gözlev derler.
Daha sonra (— ) tarihinde Sultan Bayezid-i Velî asrında Gedik Ahmed Paşa bu Kırım Adası etrafında olan büyük kaleleri tamamen Ceneviz Frengi elinden fethedip Mengli Giray Han ile sözleşip anlaşırlar. Kırım Adası'nın deniz kıyısı Osmanlı'nın ola, ada ortasındaki ovası Tatar kavminin ola diye anlaşma yaparlar. Mengli Giray Han bir kardeşini sözleşme üzerine Osmanlı'ya, Yanbolı şehrine rehin gönderip Kırım Adası nizam intizam bulur.
O sene Kefe veziri olan Sencüvan Paşa bu Gözlev limanına gelip görür ki sağlam, sığınak olacak bir iskele yeridir. Hemen Der-i Devlet'e arz edip padişah fermanı gelince bu Gözlev limanı kenarına çepçevre bin arşın zemine bir temel bırakır. Kale yerden iki adam boyu yükselince Sencüvan Paşa vefat edip Gözlev Kalesi eksik kalır.
Sonra (—) tarihinde padişah fermanı ile Sahib Giray Han yaparken o da öbür dünyaya göçünce diğer hanlar bu kaleyi tamamladılar.
Çevresinde bulunan 24 adet dört köşe kulelerinin üstleri tamamen kırmızı kiremit örtülü yüksek kulelerdir. Her kule arası 150'şer germe adımdır. Bu hesap üzere Gözlev Kalesi'nin fırdolayı büyüklüğü 3.400 adımdır. Çepçevre 5 köşe şeddadi yontma taş, bir süslü savaş kalesidir. Deniz kıyısında bir düzlük yerde dört tarafı derya olup hemen bir burunda ada gibi bulunmaktadır.
Toplam 5 adet sağlam, dayanıklı yeni demir kapıları var. Doğu tarafa, deniz kenarında İskele Kapısı'dır. Bu taraf kalesini liman denizi dövmek ile hendeği yoktur.
Han tarafından Gümrük Emini Ahmed Ağa bu gümrükte oturup bütün gelen giden gemilerden padişah gümrüğü alır, zira Kırım'ın büyük iskelesidir. Bin parça gemi alır, iyi demir tutar yataklı büyük limandır. Ancak kıble, gündoğusu ve lodos rüzgârlarından emin değildir, zira bu limanın o taraflara ağzı açıktır.
Kasaphane bu liman kenarında olup günde 100 sığır ve 10 at boğazlanır. Esir pazarı da bu liman kapısı dışında her sabah durup nice yüz cariyeler ve sevimli oğlanlar satılır.
urup nice yüz cariyeler ve sevimli oğlanlar satılır. Doğu tarafında Odun Pazarı kapısı, bütün kereste, direk ve odun bu kapıdan taşradaki meydanda satılır, büyük pazar durur.
Bu mahalde 2 Müslüman mahallesi var. Bir şirin camiin bir düzgün ve sanatlı taş minaresi var. Ve dahi 2 adet Çingane kavmi mahallesi ve 1 Ermeni keferesi mahallesi bir kiliseleri var, ama Rum, Frenk ve başka millet mahallesi yoktur.
Bu varoşta 100 adet ufak tefek fukara dükkânları vardır, ancak bu varoşun etrafında hendeği ve palankası yoktur. Hemen denizden girme bir göl kenarında güvenli mahallelerdir.
Poyraz rüzgârı tarafına açılır Toprak Kapı dışında ikinci varoşta bir Müslüman mahallesi, bir mahalle mescidi, 25 adet büyük ve geniş bozahaneleri var ki her birinde gece gündüz beşer altışar yüz boza Bekrîsi Tatarlar doludur. Zira çok temiz görünüşlü ince elekten geçmiş koyu ve lezzetli ilik gibi boza işleyip 3 okka bozayı 1 Kırım akçesine verirler. Hatta bir Tatar hemen at üzere 5 akçelik bozayı içip esrik olup gider. 5 akçelik boza 15 okka eder. Hemen iki nefeste 15 okka bozayı içip sarhoş olup gider. Bahis ile bir günde 100 okka boza ve 1 koyun yemiş Tatar sayısızdır. Bozayı [118b] hem içer ve bir taraftan işer.
Bu bozahane taraflarında 10 adet yüksek taş kule üzerinde yel değirmenleri var ki acayip ve garip başka şekil ve görünüşte yel değirmenleridir. Bu tarz yel değirmenlerini bir diyarda görmemişim.
Yıldız rüzgârı tarafına Akmolla Kapısı, bütün şehrin âbıhayat suları bu Akmolla Kapısı'ndan dışarıda at arabalarında iri fıçılarla suyu şehre taşırlar. Bu tarafta 50 adet bağlı ve bahçeli mükellef evler vardır.
Buraya 300 adım yakın batı tarafına bakar At Kapısı, araba sığmaz bir küçük kapıdır. Ancak atlı ve yayan adamlar girip çıkarlar.
Gözlev Kalesi içindeki yapıları bildirir: Bu büyük kalenin içinde toplam 24 adet mihraptır. On ikisi selâtin camii ve diğer ileri gelen camileridir. Geri kalanlar mahalle mescitleridir.
12 adet taş yapı güzel minareler gözükmektedir, ama bunlardan yüksek, mükellef ve mükemmel Bahadır Giray Han Camii'dir ki uzunluğu ve genişliği, kıble kapısından mihraba kadar 150 ayaktır. Bu camiin sol tarafında hanların namaz kılacak bir sanatlı mahfili vardır. 2 adet uzun minaresi vardır, ama birini zelzele yıkmış. Sağ tarafındaki minaresine hakir çıkıp şehrin bütün yapılarının tarzını ve beşgen şeklini seyredip minareden inerken 105 basamak saydım. Gerçekten de sanatlı ve yüksek minaredir. Zira Sultan Süleyman Camii'ni İstanbul'da yapan Abdülmennan oğlu Koca Mimar Sinan Ağa'nın yapısıdır. Gerçekten de hoş, geniş, iç açıcı mabettir. Ancak bu camie göre avlusu küçüktür, zira şehrin kalabalık yerinde, çarşı pazar içinde yapılmış olup kalabalık cemaate malik bir selâtin camiidir. Bu şehir içinde bu camiden başka saf kurşun ile örtülü mamur ve nurlu cami yoktur. Bir fersah yerden kubbelerinin kurşunları parıldar. Ve mihrabı önünde biyimler, bükeçler ve sultanlar gömülüdür.
Avlusuna karşı yol aşırı bir hoş, güzel yapı aydınlık hamamı vardır ki benzeri meğer Şam'da Defterdar Hamamı ve Sinaniye Hamamı ola. Bütün takımları pak, bütün tellâkleri sevimli, çabuk ve ay parçası gibi hizmetçileri var ki gönlüyün istediği gibi hizmet ederler.
Yine bu cami avlusunun sol tarafında yol aşırı şehrin iç kalesi vardır. Hendeksiz dört köşe taş yapı bir nazik ve güzel hisar olup büyüklüğü tam 300 adımdır. Orada dizdar, zindan ve ambarlardan başka bir şey yoktur. Ortası meydandır. Bu iç kalenin doğu tarafında yüksek güzel bir kulesi var, orada acayip uzun toplarının hepsi limana bakmaktadır. Her Cuma günü bu kulenin beden dirseklerini dizdar ağa sancaklar ve bayraklarla süsler, salâdan sonra kale kapısını kapatır. Dış kaleye açılan ancak bir demir iç hisar kapısı var. Ve aşağı cebehane hâzineleri yakınında yine limana bakan balyemez topları var, zira nice kere Kazak şaykalarıyla gelip limandan gemiler almıştır.
Bu iç kalenin deniz tarafında asla hendeği yoktur, zira alçacık kumsal yerdir. Ama kalenin kara tarafları çepçevre kesme kaya hendektir. Mehmed Giray Han Gazi çok mal harcayıp bu hendeği daha yeni kazıcılara kazdırmıştır ki insanın becereceği şey değildir.
Nureddin Sultan Camii; sade çatma kiremit örtülü sevimli camidir ki minaresi düzgün ve sanatlıdır. Bilip ibadet ettiğimiz bunlardır. Gerisi (— ) adet mescittir. Çarşı pazarı içinde birkaç mamur geniş mescitleri var ki cami olmaya elverişlidir.
Hamamlarının övülmesi: 5 adet hamamları var. Evvelâ Sahib Giray Han Hamamı, sonra Eski Hamam, Yeni Hamam, Küçük Hamam. Bunlar yapısı, havası ve suyu gayet hoş, geniş ve iç açıcı hamamlardır ama hepsinden hoş olanı Han Hamamadır.
Tüccar hanları: Tamamı 11 adet gelen giden tüccarların konuk evleridir. Ancak 3 adet hanları sanki kaledir. Demir kapılı, kuleli ve mazgal delikli kale gibi hanlardır. Bunlardan mükellef İslâm Giray Han efendimiz merhumun hamdır ki içinde abıhayat çeşmeleri var. Bu han kapısının kemerinde dört köşe beyaz mermer üzere celî hattı tezhipli güzel tarihidir:
Dedi gûş eyleyüp bünyâdını tarih içün Cevrî,
Yapıldı han-ı vâlâ menzil-i ehl-i sebil oldu. Sene 1062.
245 adet kat kat tek ve iki katlı odaları var. Kapıcıları daima kapıları damlarında muhafaza ederler. Kapısından içeri değme adamı komazlar.
Sonra bu hana karşı Ulucami'e bitişik efendimiz Gazi Mehmed Giray Han yapısı güzel hanın kapısı üzere mermer üzerindeki tezhipli tarihi budur:
Mehemmed Şâh-ı Gâzi hân-ı a'zam,
Menâzil kad(?) bu hânı hayr-ı a'lâ,
Lisân-ı ehl-i dilde düşdü târih,
Menâzil bâd guyed ez han-ı zîbâ. Sene (— )
Diğer güzel tarih, bu tarih kale duvarı dibindeki kapısı üzerinde yazılıdır:
Mehemmed Şâh-ı Gâzî hân-ı a'zam,
Bina kerdend în han-ı mu'azzam, [119a]
Be-gûyîd han-râ manzum tarih,
Çi a'lâ han u zîbâ hısn-ı muhkem. Sene (— )
Gerçekten bu han Gözlev Kalesi'nin iç kalesinden büyük ve sağlam, kale gibi güzel handır. Kat kat 280 adet içli, dışlı ve avluları ile mamur demir kapılı konuk evi hanlardır. Bunlardan başka diğer hanlar böyle sağlam ve müstahkem değillerdir, ama yine her biri tüccarlar ile doludur.
Medreseleri: Toplam 2 adet ilim yuvası medresedir. Ama özel dârülhadis dârülkurrâları asla yoktuç zira hadis bilgini ve Kur'ân hâfızı yoktur.
Sıbyan mektepleri: Hepsi 5 adet ciğer köşesi çocukların öğrenim gördüğü mektepleri vardır.
Derviş tekkeleri: Cümle 3 adet Celvetî ve Halveti Âl-i Aba yolu tekkeleri vardır. Bunlardan Güleçli Ahmed Efendi halifesinin tekkesi mamurdur.
…
Garip bekâr hanları: Toplam 6 adet bekâr odalarıdır ki sanat erbabı çeşit çeşit şeyler işlerler. Çoğunluğu pabuç, arakıye, çıkrıkçılık ve diğer sanatlarla geçimini kazanan bekârların odalarıdır ki bunların da kapıcıları vardır.
Çarşı pazar bedesteni: Gözlev'in içinde ve dışında toplam 670 adet dükkânçeleri vardır. Her ne istesen, yedi iklimin değerli kumaşları ve eşyaları bol bol bulunur. Ancak kurşun örtülü kârgir yapı kubbeli bedesteni yoktur.
Genç yaşlı, insanlarının yüz renkleri: Genellikle halkının çehreleri kızılcadır.
Sevimli erkek ve güzel kızları: Yer yer sevimli Tatar oğlanları ve güzel kızları bulunur, ama genellikle sarı çehreli oğlanlardır.
Ayan ve eşrafının isimleri: Umur Atalık, Salman Atalık, Alp Mirza, Ömer Ağabay, Saltık Atalık, Sevindi Bay ve Gelgen Bay.
Usta tabipleri: Bu vilâyetlerde hastalık sahibi çok azdır, ama yine büyük şehir olduğundan Alişa Mirza ve Dedes Ata üstad hekimlerdir.
Usta cerrahları: Hâlâ bu diyarlarda kâfirler ile savaş eksik olmadığından usta cerrahlardan Macar Kansi kadar cerrah olmazdır.
Salih şeyhleri: İmam, hatip ve şeyhlerden mazınne, halktan uzak yaşayan, tarikat ehli ve hâl ehli kimesneleri çoktur.
İnsanı canlandıran güzel havası: Mehmed Giray Han hazretleri bu kale dışına hendek kazdırırken hendek yerinde bir büyük tunç çömlek bulurlar. Bu çömleği bir hâl ile kırıp içinden üç çeşit su çıkar ki birbirlerine karışmamış, biri sarı ve biri yeşil ve biri açık sarı renkli sular. Hemen o an bu çömleği kıran adamları sıtma tutar ve birini veba vurur ve biri sinekten helâk olur. "O günden beri şehrimizin havası kötü olup halkı veba da vurmaya başladı, çarşı pazarda kara sinek de çok görünür oldu" diye vilâyet halkı şikâyet edip anlattılar. Meğer eskilerde bu şehir içinde sıtma, veba ve sinek asla yok imiş. Allah yine yok ede.
Gözlev şehri külliyatı şehrengizinin tamamlanması: Evvelâ bu kale diğer kaleler gibi ikişer üçer kat duvarlı değildir, ancak yalın kat duvardır. Ama 40 arşın yüksek ve dörder arşın enli duvarlı, hendese üzere dizilmiş beden dirsekli ve her bedende mazgal delikli kaledir ki bir burunda bulunup kıble tarafı, doğu tarafı ve poyraz tarafı deniz fırtınasından toplanma bir gölün burnundadır. Odun Kapısı'ndan taşra çıkıp deniz ile körfez ortasında 3 saatlik yer karadır. Gölünde türlü türlü balıkları çıkar başka eminliktir.
Ayrıca Bakınız
- Tatarlı (Akıncılar)
- Erikli (Erikler)
- Maydos (Eceabat)
- Piskopi (Sopik)
- Dumuslu (Domoszló)
- Dendere (Dendera)
- Marmaşim (Gazzetü'l-Haşim) (Gazze)
- Karapınarbaşı (Pınarbaşı)
- Sultan I. Alaeddin (Alaeddin Keykubad) Camii
- Ekmekçizade Ahmed Paşa Medresesi
- Baya (Baja)
- Vona (Perşembe)
- Hüsrev Paşa Türbesi
- Sultanbağı Mescidi (Ahi Arslan Camii)
- Süleyman Paşa Medresesi
- Ulu Camii (Al Mansouri)
- Batnos (Patmos)
- İşlimiye (Ishlimah)
- Kızılca (Polysitos)
- Gani Bucak (Bugeac)