Beyt-i Mukaddes (Kudüs) - Evliya Çelebi Seyahatname
Google Yol Tarifi Yandex Yol Tarifi Apple Yol Tarifi

Beyt-i Mukaddes (Kudüs)

Beyt-i Mukaddes (Kudüs) hakkında Seyahatname'de yer alan bilgi:

Bütün tarih kitaplarında bu zemine Arz-ı Filistin derler. Kur'ân-ı Mecid'inde Cenâb-ı İzzet açıkça ve yücelterek 42 yerde övmüştür. O yüzden bütün milletler bu Kudüs'e malik olayım, diye nice yüz kere kuşatmalar göre göre kalesi harap idi. Tâ ki Selim Han oğlu Sultan Süleyman zamanında 12 sancak ile Lala Mustafa Paşa yeniden büyük bir kale yapılmasına memur olup taştan sağlam bir kale yapmıştır ki övgüsünde dil kısa kalır. Eski zamanda yıkılan kale temellerinden kırkar ellişer Mekke zirai dıştan yapıp Sahratullah'ı ve Mescid-i Aksâ'yı sur içine alıp dört köşe Kahkaha gibi büyük bir kale olmuştur ki her bir taşı birer mengerus fili gövdesi kadar vardır.

Çepçevre büyüklüğünü ve kale içinde olan yapılarını bildirir

Evvelâ Bâb-ı Meğaribe [Mağrip Kapısı] kıbleye açık bir küçük kapıcıktır. Mağripliler bu kapıdan fethettikleri için Bâb-ı Meğâribe derler. Bu kapının üstünde tarihi böyle yazılıdır:

Emera bi-inşai hâzihi'l-bâbi f î eyyâmi Sultanu'l-a'zam es-Sultan Süleyman Han bin Selim Han halledallâhu mülkehu, tarih Muharremü'l-harâm fi seneti seb' ve erba'ın ve tis'a mie. [M.947J

Bütün kapılar, burçlar ve köşe köşe dirseklerde iri yazı ile bu tarih tescil olunmuştur.

Sonra bu Mağrip Kapısı'nın dışında hendeksiz kale duvarı kenarınca batıya ta Su Kulesi kemerine kadar 500 germe adımdır. Oradan yine batıya baş yukarı ta Hazret-i Davud Kapısı'na kadar bin adımdır. Bu kapı kıbleye bakmaktadır, 12 arşın yükseklikte yeni kapıdır. Oradan yine batıya Yassı Kule köşesine dek 250 adımdır. Bu mahal kalenin bir köşesidir. Bundan kuzeye gidilir.

Bu mahalden hendek kenarınca kuzeye gidip Halilü'rrahman Kapısı'na kadar 600 germe adımdır. Bu kapı batıya bakar, boyu 10 zira yükseklikte iki kat demir kapıdır. Yazılan tarih bunun da üstünde yazılıdır.

Bu Halil Kapısı'ndan yine taşra hendeksiz kale dibinden geçerek batıya Eğri Kule'ye kadar 400 adımdır. Bu mahal dahi kalenin ikinci köşesidir.

Bu mahalden kuzey tarafına yönelip bu Eğri Kule'den doğuya hendek içinde olan bağ ve bostanları seyrederek yokuş aşağı Bozdoğan Kapısı'na kadar 900 adımdır. Bu kapı kuzeye açılır iki kat sağlam demir kapıdır. Bu kapı üzerinde bir pehlivan gürzü asılı olduğundan Bozdoğan Kapısı derler.

Bu kapıdan taşra hendek içinde doğu tarafına gidip 100 adımda hendek içinde kesme kayadan Devler Mağarası. Süleyman Nebî devleri burada hapsedermiş. İbret verici tılsımlı bir mağaradır ki görmeye değer.

Bu mahalde Mağara Kulesi önünde yine hendek içinde doğuya 300 adım gidip Zehriyye Kapısı, bir küçük demir kapıdır ve doğuya nazırdır.

Oradan yine doğuya hendek kenarınca Rüstem Paşa Kulesi köşesine dek 500 adımdır.

Bu mahalden başka kıble tarafına iniş aşağı hendek içinde Şubat Kapısı, Meryem Ana bu mahalde yatmakta olduğundan Bâb-ı Meryem [Meryem Kapısı] derler, 500 adımda gelinir. Doğu tarafında Cebel-i Tûr'a açılır iki kat demir kapıdır.

Bu Meryem Kapısı'ndan hendeksiz kenarca Mescid-i Aksâ'nın avlusu köşesinde Meryem Ana Makamı köşesine kadar 600 adımdır. Bu mahalde kalenin dördüncü köşesi tamam oldu ki Kudüs Kalesi dört köşe yapılmıştır.

Meryem Makamı köşesinden batıya hendeksiz uçurum ve tehlikeli yerler ile Mescid-i Aksâ'nın mihrabı önünden geçerek yine Mağrip Kapısı'na kadar 800 adımda tamam oldu. Bu hesap üzere Kudüs Kalesi çepçevre 7.050 adımdır.

57 adet sağlam burçları vardır ve 78 dirsektir, diğer duvarlara bakar köşelerdir. Tamamı 4.040 bedendir. Ancak Meryem Kapısı'ndan Mağrip Kapısı'na ve oradan Davud Kapısı'nı geçip kuzey köşeye kadar kale dışı sarp ve taşlık olmakla 1.700 adım yeri hendeksizdir ve lüzumlu da değildir ve hendek yeri de yoktur. Diğer taraflardaki hendekleri de derin değildir. Üçer ve ikişer adam boyu ancak vardır.

İç kalesi Halil Kapısı'nın iç yüzünde yine bir tarafı ana kaleye bitişik bir küçük iç kaledir, büyüklüğü 400 adımdır.

Büyük kalenin içine açılır üç kat demir kapılardır. Evvelki kapısından içeri ağaç köprü ile geçilir. Bu kapı arası savaş aletleri ile dolu süslü bir divanhanedir.

Bu kale içinde dizdar, kethüda, imam, hatip, müezzinler ve hisar erleri sakinlerdir. Tamamı 70 adet kireç ile sıvalı hanelerdir. Gayet küçük odalardır. Dizdarın bahçesi bu iç kale hendeği içre bir bahçedir.

Bu iç kale kapısının sağ tarafı köşesindeki kule bizzat Hazret-i Davud'un yaptığı kule ve mübarek evidir. Hâlâ hürmeten kimse oturmayıp demir kapılı cebehane ve hazine kulesidir. Her bir taşı beşer altışar arşın sert taşlardır. Gerçekten de devler yapısı olduğuna şüphe yoktur.

Bu iç kalenin Halil Kapısı'nın dışında olan hendeğin 40 arşın derinliği vardır ve 50 Mekke zirai eni vardır. Bu iç kale üç kat sağlam yapıdır. Her taşı fil gövdesi kadar vardır. İçinde Hazret-i Davud Camii, kıblesi kuzeye şehir içinde Mescid-i Aksâ'ya dönükmüş. Sonra Hazret-i Muhammed aleyhisselâma "Artık yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir" [Kur'ân, Bakara, 144] âyeti inip kıbleler Mekke'ye çevrildiğinde Eyyubîlerden Sultan İsa'nın bu Davud Mescidi'ni cami etmesiyle mihrabın sol tarafında bir parça beyaz mermer üzere bu tarih yazılmıştır.

"Bismillâhirrahmânirrahîm, Lâilâhe illallâh MuhammedünResûlullâh. Efemen essese bünyânehu ale't-takvâ minallâhi ve rıdvân/ Binasını Allah korkusu ve rızası üzerine kuran kimse mi daha hayırlıdır? [Yoksa...]'' [Kur'ân, Tevbe, 109]

Ve dahi “Nasrun minallâhi ve fethun karîb [Kur'ân, Saf, 13] âyeti ve,

Amelü hâze'l-burci'l-mübâreki min Mevlânâ el-Melikü'lmu'azzam şerefü'd-diinyâ ve’d-dîn İsa bin Melikü'l-âdil bin Seyfüddîn bin Ebî Bekr bin Muhammed bin Eyyûbiyân bin Şâdî halledallâhu devletehu ve tevellâ imâratehu İzzeddîn ve ammera imaretehu arza Filistin, fî şuhûri sene aşer ve sitti mi'e ve ilallâhi rabbul-âlemin. [610] yazılmıştır.

Bu Kudüs-i şerif Kalesi'nden taşra dört tarafında Davud Kapısı'ndan taşra Hazret-i Davud varoşundan başka imaret yoktur. Tamamı 40 hanedir. Baştan başa bağ, bahçe ve gül-i gülistandır.

Ondan başka imaretleri kale içindedir. Tamamı (—) adet Müslüman mahallesidir ve bin adet kale gibi saraylar ve diğer haneleri vardır.

Bu şehir içinde yapıların hepsi kârgirdir, asla ahşaptan binalar yoktur. Sadece kapıları levhadandır. Bütün hanelerin üstü kireç ile kaplıdır. Tamamı (—) adet mihraptır, ikisi cumadır. Biri iç kale camii ve biri "Eksiklikten uzaktır O (Allah) ki gecenin bir vaktinde kulunu, âyetlerimizden bir bölümünü kendisine göstermemiz için, Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksâ'ya yürüttü...'' [Kur'ân, İsrâ, 1] âyetinin indiği Mescid-i Aksâ'dır ki Cenâb-ı Bârî Kur'ân-ı aziminde yâd eylemiştir. Bu ikisinden başka cami yoktur, gerisi mescitlerdir.



Dünya görmüş âşıklara malum ola ki bu Kudüs-i şerif küçük şehir görünür, ama toplam 240 mihrap sayılır. Mescid-i Aksâ ve iç kale camiinden gayri hepsi medrese ve zaviye mescitlerdir.

7 dârülhadis, 10 dârülkurrâ, 40 sıbyan mektebi ve 70 tarikatın birer tekkeleri vardır. Bunlardan Abdülkâdir-i Gîlânî, Seyyid Ahmed el-Bedevî, Sa'dî, Rufâî ve Bâb-ı Amûd'un iç yüzünde Mevlevi Tekkesi mamur ve mesiregâh yerdir. Bu yazılan tekkelerin dervişleri mevcut olup her mübarek gecelerde âyin-i Muhammedi olur, sağlam vakıfları vardır.

6 adet büyük hanı var, Gavriye Hanı, Hasekiye Hanı, İmaret Hanı ve Sûk Hanı, meşhur kale gibi hanları bunlardır.

6 hamamı var. Bunlardan suyu ve havası hoş Meryem Ana Hamamı, Sultan Hamamı ve Şifa Hamamı eski hamam olmakla bir hasta girse Allah'ın emriyle temizlenip o hastalıktan kurtulur.

Ayn Hamamı, Sahra Hamamı ve Patrik Hamamı. Bu hamama genellikle Hıristiyanlar girdiğinden Patrik Hamamı derler ve onların semtine yakındır.

Ve 3 imareti var, gelen gidenlere nimetleri boldur. Hâsekiye İmareti sağlam vakıftır.

Ve toplam 18 çeşmedir, hepsi Süleyman Han'ındır ve bütün çeşmeleri üzerinde tarihleri "Sene seb' ve erba'în ve tis'a mie" [947] yazılmıştır.

Bu çeşmelerden başka şehir içinde 70 yerde havuz, fıskiye ve şadırvanlarda akan suları, Süleyman Han Halilü'r-rahman tarafında dört saatlik taşlık ve ağaçlık yerlerdir, bir Mısır hâzinesi mal harcayıp Kudüs-i şerifi suya kandırdı. Acayip büyük hayrat idi. Daha önce Kudüs şehrinde sarnıçlar varmış. Hatta Meryem Kapısı ile Hıtta Kapısı arasında Benî İsrail Birkesi derler 50 zira derinliği, 100 adım boyu ve 80 adım genişliği olan büyük bir sarnıçtır. Hâlâ içinde suyu yoktur. Bazı sarnıçlar da Amûd Kapısı'nın dışında hendek içindedir. Meryem Kapısı'nın dışında yine hendek içinde işlemez birkeler vardır. Mescid-i Aksâ hareminde ve Sahra hareminde sarnıçlar var imiş, bu şehir onlara muhtaç imiş. Süleyman Han bu halkı bu ihtiyaçtan kurtarıp büyük bir nehir akıtıp suyundan içenler ruhlarına Fâtiha okurlar. Allah rahmet eylesin.

Bu şehrin bütün çarşısı muhtesib ağa defteriyle 2.045 dükkândır, ancak yolları dardır. Genellikle çarşısı Haleb yapısı gibi kârgir kemer binalardır. Han-ı Sûk'un dört tarafı sipah pazarıdır. Bütün kıymetli eşya orada mevcuttur. Sûk-ı Tavil [Uzun Çarşı], Kuyumcular, Hallaçlar ve Gazzazlar Çarşısı hep kârgir kemer toloz yapılardır, asla çamur olmaz. Sahra yakınında (—) Kapısı içinde Kavaflar Çarşısı kârgir yapıdır.

Bu şehrin bütün sokakları tamamen beyaz cilâlı taş ile kaldırımdır. Gaile Pazarı'ndan ta Kumame duvarına bitişik Hazret-i Ömer Mescidi kapısına kadar kilim büyüklüğünde iri taşlarla döşenmiş bir yoldur. Hazret-i Süleyman devleri yaptı, derler.

Ve kırk yerde sebilhaneler vardır. Ama bu şehirde demir kapılı başka bedesten yoktur. Ancak dünyanın diğer yerlerinden gelen değerli eşyalar bu şehirde mevcuttur, zira bir bender mamur şehir ve insan deryasıdır.



Havası gayet hoştur, suyu Süleyman Han hayratı içimi hoş sudur. Suyunun hoşluğundan mahbûb ve mahbûbesi gayet çoktur. Ayanı, eşrafı, ulemâsı ve 17 saçaklı 500 akçe mevleviyet pâyesiyle fazıl mollaları vardır. Kadı taifesinden 700 kadısı vardır. 50 tüccarı ve "(El emeğiyle) kazanan, Allah'ın sevdiği kullardan olur" hadisinin muhatabı esnafı çoktur.

Çavuşzâde Mehmed Paşa yazımında 46 bin adam yazılmıştır. 8 bin eli beratlı maaşlısı var ve bin adamı padişah tarafından surre eminleri geldiğinde (—) altın bu bin adama dağıtılıp padişaha hayır dua ederler.

Havasının hoşluğundan halkının yüz renkleri kırmızıdır. Gayet garip dostu, zevk ehli, tarikat ve hâl ehli adamları var. Fukarası alaca abâ, çuka ferace ve beyaz sof giyerler. Zengini samur, elvan çuka ve helâlî sof giyerler. Kadınları gayet edeplidirler, altın ve gümüş takke giyip üstlerine beyaz car bürünürler ve ayaklarına hep çizme giyip gezerler.

Bağı bahçesi gayet çoktur. Yiyecekleri, içecekleri ve sanayiinin beğenilenleri bunlardır: Evvelâ hâs ve beyaz çakıl ekmeği, çeşit çeşit üzümü, kokulu sabunu ve ıtriyat cinsi buhuru. Pirinçten buhurdanı ve gülâbdanı vilâyet vilâyet hediye götürürler. Taşlık yerdir, ama üzümü gayet lezzetlidir. Dağı ve taşı zeytindir. Hatta müfessirler, "İncire, zeytine, [... yemin ederim ki]" [Kuran, Tin, 1] âyet-i şerifindeki zeytinden kasıt Kudüs-i şerif ve Tûr-ı Zeytâ'dır derler.

Gayet yayla yerdir, dağlarına kar yağar. Mahsulleri bol büyük bir memlekettir ve hesapsız çeşitte insanlarla dolu büyük bir şehirdir. Allah seni belâlardan korusun. 

Ayrıca Bakınız

Nedir

Hakkında Tanımı

Ansiklopedi

Maddesi

Gezdiği Yer

Kısaca Bilgi

Yayınlanma: Güncellenme: 06.04.2024

Bu site genel internet kaynaklarından alınan bilgiler içerir. Kullanım sorumluluğu size aittir. Materyal sahiplerine ait olan içeriklerin, logoların ve telif ihlaliyle ilgili sorumluluğu ilgililere aittir. Bilgilerin doğruluğu ve güncelliği garanti edilmez. Hatalı veya eksik bilgiler için bize iletişim yoluyla bildirin.