Kotur (Kotor)
Kotur (Kotor) hakkında Seyahatname'de yer alan bilgi:
Latincede (—) (—) demektir. Yapıcısı İspanya krallarıdır. Daha sonra rehin yoluyla Bundukanî Venedik'i eline girip hâlen Venedik elinde, gerçekten de Kotur adında bir ünlü kaledir.
Osmanoğlu'nun Van Kalesi'nden içeri Hoşab Kalesi'nin doğu tarafında Karnıyarık Kalesi'yle komşu hâlâ Acem elinde bir sert kaya üzerinde Kotur Kalesi vardır. Ama bu Kotur deniz kıyısında Venedik pirinc-piriminin hükmünde bir yalçın kızıl kayalar üzerinde bizim İstanbul yakınında Karadeniz akıntısı üzerindeki Rumeli Hisarı gibi eğri büğrü bir kaledir ve çevresinde büyük kızıl tabyaları var ki her biri biner kâfir alır ve ancak denize bakan bir kapısını gördük.
İçindeki evlerinin şahnişin ve pencerelerinden tüm avrat ve oğlan, küçük ve büyük bizim kale altına varıncaya dek seğirtip [157b] yağma ve talana daldığımıza bakarlardı. Tüm evleri kayalarda biri biri üzere kat kat olup tüm pencereleri kuzey yönüne, Körfez Denizi'ne bakmaktadır.
Bu kale, Venedik Körfezi'nin içinde Nova Boğazından içeri yüz mil içeri girmiş bir küçük körfezcik daha vardır, o boğazın sonunda eğri şekilli bir şeddadi taş yapı bir hoş kaledir, ama kıblesinde, güneyinde ve doğusunda o kadar eğimleri çoktur ki her eğimden birer taş atsalar kale içine düşer. Ve eğimli olan yapıları hamam kubbesi gibi ve dahi bunun kayaları dipleri ince ince olup bu kaleyi kuşatsalar o kayaları birer sanat ile kale üzerine uçursalar kaleyi harap edip asla lağım atmaya ihtiyaç olmazdı. Ancak ileri görüşlü melun kâfir bu havale kayalarının korkusundan kalenin doğusu ve kıblesi taraflarını gayet dayanıklı kat kat edip nice havale kayalarının önlerine, kayalar kaleye uçmasın, diye taş duvardan setler çekmiş ve o taraf kalesini sağlamlaştırmış ve nice kayaları zincirler ile bağlamış, dediler ama görmedim.
Hisar içinde mükellef ve süslü manastır çanlığı kuleleri var idi ve tüm duvarlarını, burçlarını, tabyalarını ve beden dişlerini baştan başa haçlı peykerler ile ve filandım bayraklar ile kaleyi süsleyip tüm kâfirler bedenler üzerinde silâhlı hazır idiler.
Büyük limanı sekiz rüzgârın deniz dalgasından emin olmuş, bin pare gemi alır bir hoş demir tutar geniş limandır. Hatta iskelesinde 4 adet iri kalyon ve 2 adet bizden alman donanma-yı hümâyûnumuz kadırgalarından 2 kadırgamız îslâm sancağı ve bayrakları baş aşağı olup dururlardı.
İskelesinde balık dalyanları gayet çoktur ve deniz kıyısında baştan başa birbirinden görünür haberci kuleleri var ki biz vardığımızda tüm kulelerde ateşler yakıp birer top atıp tüm vilâyete haber ettiler. Ve ardından bütün taşra dağlarda ve bağlarda olan kâfirler kayıklara binip kaleye kaçmaya başladılar. Ama Veriga adlı boğazdan içeri bu Kotur Gölü küçüktür. 18 mil çevirir, diye esirlerimiz naklettiler. Bu denizin bitiminde Kotur Kalesi'dir.
Bu deniz içinde 2 adet sivri sivri genişçe kaya üzerinde mendirek gibi, birer sağlam kule gibi manastırları var, onlarda da topları ve tüfengleri var.
Sözün kısası, yazık Osmanoğlu devletine ki bu Kotur Kalesi bizim Gabele Kalemizden 10 konak içeri, Nova Kalemizden 3 konak içeri ve tüm kâfir gemileri bizim Nova Kalemizin topları ağzından içeri bu Kotur'a gelip girer.
Bu Kotur Kalesi bizim İskenderiye ve Podgoriçse kalelerimize gelip girinceye kadar 10 konak yerdir, bizim Osmanoğlu şehirleri içinde çıban gibi bir kâfir kalesi burçlarıyla, bedenleriyle dura. Yazık Osmanoğlu devleti gayretine ve yazık İslâm gayreti şerefine, hayfâ yazıklar yazık.
Ayrıca Bakınız
- Tahir Baybars (Baybars) Camii
- Rakkas Sinan Bey Camii
- Hoca Ali (Lumina)
- Esed-abad (Esadabad)
- Firuz Ağa Camii
- Garib (El-Gharib)
- Gedik Ahmet Paşa Camii
- Belkıscık (Kyzikos) (Belkıs)
- İmadiye (Amadiye)
- Eçetvar (Nagyecsed)
- Göksu Mesiresi (Göksu)
- Sayada İskelesi
- İn Obası (Akrini)
- Doloz (Doloi)
- Pamuk Hanı
- Çeşme
- Sonlok (Szolnok)
- Kalafat (Calafat)
- Kule Bahçesi
- Kasaplı (Zograf)