Ohri
Ohri hakkında Seyahatname'de yer alan bilgi:
Evvela Ohri Gölü'nün kuzeyi kenarında bir yalçın kırmızı kaya yüksek tepe üzerinde 5 köşeli bir şeddadi, eski yapı, yontma, savaş kalesi ve bir sağlam sur büyük kasabadır. Çepçevre büyüklüğü 4.400 adımdır. Ve bir bayır üzere taşra kalesi içinde kuzeye bakan bir köşedeki büyük kale duvarına bitişik bin adım büyüklüğünde bir sarp iç hisarı vardır. Duvarının boyu tam 40 arşındır. Ve şirinkarlık ile mühendis çeşit çeşit sanatlı burçlar ve türlü türlü sağlam bedenler tertip eylemiş ki benzeri bir kalede yoktur. Kısacası sağlam sur iç kaledir.
2 adet kapısı var, biri kıbleye bakan büyük kapıdır ki Hünkar Camii'ne nazırdır. Bu kapı üzerinde kulede bir tahta örtülü yüksek köşkü vardır. Gece gündüz mehterhane orada çalınır. Bu kapının dışında da bir lonca kasrı var, cihannümadır. Bir kapısı da kuzey tarafında aşağı varoşa açılır.
Kale içinde 1 mescit, dizdarhanesi ve tahıl ambarı var, başka şey yoktur, diğer yerleri bahçelerdir.
Taşra büyük kale duvarı 10 arşın yüksektir. Ve toplam 40 adet kule ve dirseklerdir, ama beden dişlerini saymadım. Duvarı 15 ayak enli, sağlam ve dayanıklı şeddadi duvardır.
Ve 3 adet kapıları vardır, biri iç kale altında kuzeye bakan göl tarafındaki varoşa açılır büyük kapıdır. Ve biri doğu tarafına bakar Tabaklar Kapısı'dır ve biri büyük göl kapısıdır.
Bu dış kalenin doğudan kuzeye ve yıldız tarafında ve batısında sarp ve sağlam kale duvarları vardır. Ve o taraflar tamamen bayırlardır, ama göl tarafı ki kalenin kıble ve güney taraflarıdır ki o semtler yalçın kanara yüksek kayalar olmakla korkunç ve tehlikeli uçurum, amansız cehennem çukurlu yerler olup bu taraflarda asla kale duvarları yoktur ve lazım da değildir. Ara sıra hayvanlar düşüp parça parça olurlar, ta bu mertebe göklere yükselmiş kayalardır. Eski zamanda bu uçurum taraflarına korkuluk şekilli duvarlar yapmışlar, ama zamanla bazı yerleri yıkılmıştır.
Bu büyük kale içinde 160 adet kırmızı sanatlı kiremit örtülü cihannüma kefere haneleri vardır. Hepsinin seki ve pencereleri güney tarafında göle nazır şirin işli mamur ve hepsi birbiri üzere yükselmiş evlerdir.
Aşağı göl kenarında Paşa Sarayı yahşi saraydır. 300'den fazla içli, dışlı, hamamlı, geniş meydanlı, pek çok odalı ve baştan başa kiremit örtülü büyük saraydır. Kale içinde bundan mamur büyük saray yoktur. Ancak halk hanesidir ki harabe olmaktadır. Ve 3 adet mihraplardır.
…
Aşağı büyük şehri: Gayet mamur ve süslüdür ki sanki cennet kokulu Şam'dır. Övgüsünde dil kısa kalır. Uştuk Yaylası'ndan inerken bu şehri gören adamlar Edirne ve Bursa kadar vardır derler.
Ohri mahalleleri sayısı ve isimleri: 17 adet mahalle vardır. Onu Müslüman mahallesidir. Yedisi Rum, Bulgar ve Latin mahalleleridir. Evvela bütün mahallelerden bakımlı ve süslü Ohrizade Mahallesi, Tekke Mahallesi, Kuloğlu Mahallesi, Haydar Paşa Mahallesi, Koca Siyavuş Paşa Medresesi Mahallesi, Zulmiye Mahallesi, Hacı Hamza Mahallesi, İskender Bey Mescidi Mahallesi ve Yunus Voyvoda Mahallesi, Küçi Bey Mahallesi, Emir Mahmud Mahallesi ve Kara Hoca Mahallesi. Sözün kısası 17 adet mahallenin seçkinleri ve bakımlıları.
…
Mümin mescitleri: Toplam 17 adet mahalle mescidi vardır. Evvela bunlardan İskender Bey Mescidi, Yunus Voyvoda Mescidi, Küçi Bey Mescidi, Emir Mahmud Mescidi, Çarşı Mescidi, Çınarlı Mescit ve Kara Hoca Mescidi. Kısacası 17 adet cami olmaya müsait mescitler vardır. Her birinin evkafları sağlam olup hizmetçileri mevcuttur.
Ayan sarayları ve diğer mümin evleri: Hepsi sicill-i şer'de yazıldığı üzere 400 adet kiremitli, kargir yapılı, altlı ve üstlü, Rıdvan Cenneti gibi bağlı, geniş haneli büyük şehirdir. Bağ bahçesiyle Ohri Ovası'nı süslemiştir. Gören bu şehri 10-15 bin evdir, der.
Bu büyük şehrin çevresinde asla kale yoktur. Hemen kuzeyi, batısı, güneyi ve kıblesi tarafı Ohri Gölü olup doğu tarafı ta Uştuk Yaylası eteklerine kadar baştan başa ağaçlık ve gül-i gülistan içinde güzel bir şehirdir. Etrafında kale olmak imkansızdır, zira bahçeleri ve şebekeli bostanları cihanı donatmıştır. Bunlardan mükellef ve mükemmel büyük saray Ohrizade Sarayı, kale gibidir. Pek çok divanhaneleri, ahırları, göl kenarında maksureleri olup kardeşinin sarayı da ibrettir. Bunlar meşhurdur.
Tefsirci alimlerin medreseleri 2 adet alim ders evi vardır. Evvela göl kenarında Hacı Kasım Camii'nin solunda yol aşırısında Eski Siyavuş Paşa Medresesi, sanki Sudak Bağı'dır. Avlusunun çevresinde pek çok odaları, dersiamları ve öğrencileri mevcut olup her odanın talebelerine vakıf tarafından et bahası ve mum bahası verilir. Sonra Süleyman Han'ın Tekke Medresesi, bu da mamurdur ve nice zaviye medreseleri daha vardır.
Darülhadisleri: 1 yerde hadis ilmi ve tecvid ilmi okunur, ama muhaddisi ve Kur'an hafızı meşhur değildir. Tecvid ilminde ancak Hafs Kıraatı okunup hadis ilminde Buhari Kitabı okunur.
Ciğer köşesi çocukların mektepleri: 7 adet sıbyan mektebi vardır. Evvela Ohrizade Mektebi ve Ağa Mektebi var.
Tüccar hanları: 3 adet güzel han vardır, ama hayır sahiplerini sormadım.
Can rahatı hamamları: 2 adet umumi hamamları vardır. Evvela biri Ohrizade Hamamı, eski tarzdır, ama hoş havalıdır. Ve biri Gazi Hüseyin Paşa Hamamı'dır. Havası ve yapısı hoş, aydınlık hamamdır.
İleri gelenlerin özel hamamları: Vilayet alüfteleri 77 adet saray hamamlarımız vardır, diye övünürler. Gerçekten de vardır. Evvela Ohrizade Beyceğizin sarayında 2 hamamı ve kardeşi (---) Efendi Sarayı hamamı var. Ve (---) (---) (---).
Çarşısı, bedesteni: Toplam 150 adet dükkandır. Ve 7 adet mükellef ve süslü arifler toplantı yeri kahvehaneleri vardır. Bozahanesi ve meyhaneleri açıkça yoktur, ancak kalede kefere mahallelerinde şarabı gayet çoktur. Bedesteni yoktur, yine her çeşit metalar boldur. Çarşısı 4 yerde perakende ve dağınıktır. Ve ana çarşısı sokakları içi yüksek gölgeli büyük çınarlarla süslenmiştir. Genellikle çeşmeleri muattaldır ve suya da ihtiyacı yoktur, zira göl suyu gibi abıhayatı var iken akar çeşmeler lazım değildir. Onun için bütün akarsuları battaldır. Büyük haneleri genellikle göl kenarına yapılmıştır. (---) (---) (---).
Güzel suyu ve havasının övülmesi: Suyu ve havasının güzelliğinden mahbubu ve mahbubeleri gayet çoktur. Hepsi simten ve nazik beden [371a] ehline ram olmuş, kalplerin sevgilisi civanları olur ki güzel yüzleri ile cihan süsü olmuşlardır. Nice canlar burada kalmışlardır.
Tanrı ikramı güzel meyveleri: Beğenilenlerinden, 9 çeşit ayvası, baba ayvası, ekmek ayvası, 24 özellikle kıpkırmızı eriği, 24 çeşit armudu sicillatta yazılıdır. Öyle sulu, yemesi hoş armutlar var ki Malatya şehrinde, Bitlis şehrinde, Tebriz Vilayeti'nde, Tesü ve Ordubar şehirlerinde böyle sulu armutlar görmedim. Bunlardan bey armudu o kadar lezzetli ve suludur ki sanki bir tulum katr-ı nebattır. Ancak zalim şehrin meyveleri bir yerden bir yere hediye gidemez, zira gayet tazedir, ama elması kutularla her diyara gider. Henüz tazeliği ve özelliği baki kalıp uzun zamanda elmasının rengine ve hoş kokusuna asla zarar gelmez, ama başka meyveleri bir fersah yere gitmez. Bu hakir ayvasından ta Usturumça şehrine dek pamuk içinde getirdim.
Büyük nimet, yiyecekleri: Bu şehir ayanına mahsustur ki kış geceleri bütün küçük büyük birbirlerine ziyafetler çeker. Bir sohbette yenilen nefis yemek bir başka sohbetlerde yenmeyip her bir ziyafette başka tarz miskli yemekler yemek bu şehre mahsustur. Tatlıları ve türlü türlü hoşafları yine bir sohbetteki hoşaflara ve tatlılara benzemez. Ohrizade ziyafetinde 26 çeşit hoşaf yenip hakir hoşaftan şehit olayazdım. Rum diyarında Ohri ziyafeti ve hoşafları meşhurdur.
Aşevi imaretleri: 3 yerde fakir darüzziyafeti vardır. Evvela yukarı kale önünde Ohrizade'nin padişaha hediye ettiği gönül açan camiin imareti sabah akşam zengin fakir, yaşlı genç, mümin kafir herkese birer sahan çorbası ve birer ekmek parçası dağıtılır. Ve biri Tekke Camii imareti var.
Kervansarayları: 3 adet hasbi konukevleridir. Bunlardan Küçükpazar'da çınar ağaçları gölgesinde 40 ocaklı kervansaray mamurdur. Ohrizade konukevi sağlam yapıdır.
İbretlik yapıları: Bunlardan Ayasofya-i Kebir Camii görülmeye değerdir. Ama yukarı kale önünde Ohrizade'nin padişaha hibe ettiği cami önünde bir abıhayat su kuyusu var ki usta kazıcı bu su kuyusuna öyle Ferhadi külünkler vurup bir ibretlik bir kuyu kazmıştır. Derinliği tam 80 kulaçtır. Gariplik onda ki dağ delici usta kayaları lağım ile delip ta Ohri Gölü'nden hendese ilmi ile su getirip su dolaplarıyla suyu çekilip imarette, camiin havuzu ve Hanefi çeşmelerinde ve diğer yerlerde kullanılır, görülmeye değer bir seyirliktir.
Mesire yerleri: Bu şehrin 4 tarafında 12 adet yerde meram erbabı gezinti yerleri var ki bir diyara mahsus değildir, ancak Ohri'dedir. Evvela kayıklar ile göl içinde uygun günle yelkenlerini açıp çiftliklere gidip türlü türlü balıklar avlayıp deniz üstünde içip eğlenmek bu şehre mahsustur. Biri de kalenin kıble tarafında yol aşırı bir sazlı gölü vardır, 5 harman büyüklüğünde vardır, ama gayet derindir, derler. Onda olan çeşitli kaz ve ördeklerin avlanması acayiptir. Sonra balık dalyanları zevki, sonra Uştuk Yaylası mesireleri acayiptirler.
Bölge halkının özel lehçeleri: Bütün halkı Bulgarca ve Rumca konuşurlar, ama Arnavutça bilmezler, zira Rumeli'dir, Arnavutluk değildir. Ancak çok düzgün Türkçe bilirler. Gayet şehirli, zarif, nüktedan, maarif erbabı adamları vardır.
.................. (1 satır boş) ...................
Yiğit gençlerinin giysileri: Bütün taze yiğitleri kırmızı saya çukalı samur, zerdeva kalpaklar, türlü türlü çuka dolamalar ve kopçalı daracık sıkma çakşırlar giyip ayaklarına sarı kubadi pabuç giyip bellerine pala bıçaklar takıp gezerler. İhtiyarları başlarına çeşit çeşit yaldızlı Muhammedi sarıklar sarıp, renk renk çukadan [371b] serhaddi, kontoşlar ve feraceler giyerler. Kadınları türlü türlü bol yenli feraceler giyip ve yassı bağları üzere tülbent çemberler bağlayıp çarşı pazardan başka sultan çarşısında edeplice gezerler. (---) (---) (---).
Ohri şehrinin övgüsünün tamamlanması: Burada da Manya Vilayeti muhafazası için getirdiğimiz padişah emri divanda Ohri Beyi Ali Bey huzurunda okunup "Emirleri baş üstüne" deyip bütün İslam ordusu Manya Vilayeti'ne gitmeye hazır oldular. Bey bu hakire 200 guruş, 1 at, 1 asi Arnavut oğlanı ve 1 kılıç ihsan etti. Hizmetçilerime de onar altın bağışladı. Biz yine zevk u şevkimize bakıp onlar da asker toplamaya gayret ettiler. (---) (---) (---)
Sikke kesilen eski darphane
Bu büyük şehir Fatih' in eski taht merkezi olup burada tüm İslam ordusu ile Bayezid Han-ı Veli bir sene kışladığından Osmanlı taht merkezi olup ta Sultan IV. Murad Han asrına kadar bu şehirde sikke kesilirdi. Hala darphanesi aşağı kalede Paşa Sarayı yakınında büyük bir işliktir ki hala kapısı kapalı durur. Tüm aletleri, bütün kalıntıları ve sikkeleri mevcut durur. Hatta hakir saf ayar akçesini görmek nasip olup "Sultan Ahmed bin Mehmed Han ızze nasruhu duribe Ohri" diye sikkesi var idi .
.................. (2 satır boş) ...................
Ohri ziyaretgahı: Evvela Ohrizade merkadi ve Gazi Bey, yukarı kalede Hünkar Camii mihrabı önünde yatmaktadırlar. Şehit Hazinedar, Paşa Sarayının yanında Ayasofya Camii sağında göl kenarında bir kaya üzere kiremitli bir kubbede yatar. Ve (---) (----) (---).
Ayrıca Bakınız
- Hünkar (Sultan Murad) Camii
- Ulu Camii (The Great Mosque of Nablus)
- Sultan Kalavan es-Salihi Camii (Mosque Qalawun)
- Çelebi Sinan Bey Camii (Orta Camii)
- Çukur Hanı
- Ahmed Paşa Camii
- Eksiri Valtoz (Stavroskiadi)
- Haşimiye (Al Hashimiyah)
- Horoz Köy
- Gölcük
- Kirmanşah
- İn Obası (Akrini)
- Komar (Homokkomárom)
- Kara Meydan (Kara Meydani) Camii
- Yukarı Taş Ağılı (Palazu Mic)
- Trabzon
- Nakkade (Naqada kültürü)
- Şengül Hamamı
- Gürcü Mehmed Paşa Cami
- Acıgöl (Agighiol)