Maan (Ma'an)
Maan (Ma'an) hakkında Seyahatname'de yer alan bilgi:
(—) tarihinde (—) yapısıdır. Bir bayır eteğinde dört köşe hendeksiz küçük bir kaledir. Çepçevre büyüklüğü 300 adımdır. Kıbleye bakar bir demir kapısı var, 5 ayak merdiven ile çıkılır, içinde 20 adet küçük hanecikler ve 1 zaviye var. Daha önce Şam yeniçerisi hükmünde imiş, sonra Urban içinde olan muhafızların hepsini bir hile katledip ele geçirmişlerdir. Hâlâ dizdarı neferi yoktur. Kapısı üzere tarihi var, ama kalabalıktan yazamadık.
Bu kaleden taşra dört tarafında bağ ve bahçeli, âbıhayat sulu, hesapsız hurma ağaçlı ve 1.500 mükellef ve mükemmel Urban haneleri vardır. Halkı gayet zengindir. Yılda bir kere her bir Arap 5-6 bin guruş kâr eder. Çoluk çocukları ve kadınları altınlara gömülmüştür. Maralî ve gazalî gözlü, mahbûb ve mabûbeleri var ki anlatılmaz.
Şam-ı şerif eyaletinde Kudüs-i şerif sancağı toprağında mamur ve şenlikli kasabadır. 3 camii ve 1 hamamı var, ama çarşısı yoktur.
Bu şehrin halkı gayet asilerdir. 5 adamdan vilâyet halkı şikâyet edip zincire vuruldu. Bir adam bir deve saklamış. Bulununca suçu sabit olup adamın boynunu paşa vurdu. Bütün belde halkı korkuya kapılıp dağlardan develerini getirip 2 bin kadar deveyi hacılara ucuz kira ile ta Ulâ'ya 10 konak yer götürmek şartıyla verip hacılara hizmet ettiler.
Paşa otağın birisini bu kalede bırakıp diğer lüzumsuz eşyaları da hacılar defterle bırakıp yükleri hafifledi. Şehir ayanı paşaya 2 bin erdep arpa, 50 çuval un ve 50 çuval peksimet yardım eylediler. Daha önce Müzeyrib'de çamur içinde kalan 2 bin yük arpa ve ful için şeyhler,
"Maan Kalesi'ndeki şeyhler versinler" diye üstlenip el yazılarıyla paşanın eline senetler vermişlerdi.
Paşa kethüdası o senetleri gösterip bin deve yükü arpa ve ful verip bin deve yükü de dönüşte vermeyi taahhüt ettiler. Hacılar bu şehirde öyle ganimete kondular ki Müzeyrib Kalesi'nde çektikleri acı ve sıkıntıları unuttular.
Bu şehrin Şam yolu tarafında nice yüz âbıhayat kuyular vardır. O mahalde ibretlik bir beyaz köpek heykeli var, sert taştandır. Ama sanki Allah'ın emriyle canlı sanılır, Resulullah mucizesidir.
Hikmeti odur ki Hazret-i Resul-i Hudâ Muhâmmedü'l-Mustafa peygamberlikten önce Busrâ şehrine ticarete giderken bu mahalde bir münkir fedayi erlik davası ile Hazreti öldürmek için saldırınca derhâl Resul-i Ekrem "Dur ey köpek, taş gibi" buyurduklarında Allah'ın emriyle taş olur. Bir azgın köpektir ki insan görünce korkar.
Bu mahalde güney tarafa bir yol vardır. Halilü'r-rahman şehrine bu yolla bir konak yerdir. Ve Ayn-ı Zerka'dan ta buraya gelince kadar bu dağların selleri ve ırmakları tüm (—) gölüne karışır.
Ayrıca Bakınız
- Santoron (Thera)
- Hünkar Hamamı
- Abdülkerim Emin İştibi Ziyaretgahı
- Anastasova (Anastásova Mikrá)
- Borgosan
- İmroz (Gökçeada)
- Ermeni Kilisesi
- Kiteli Köyü Mesiresi (İkitelli)
- Tibil (Öncüpınar)
- Kütatis (Kutaisi)
- Feyyum
- Yenehisar (Yene) (Kaynarca)
- Erdebili Tekkesi
- Kurfağ (Kafr Ra'I)
- Çengelli Bel (Çengelkayı)
- İskender Paşa Mevlevihanesi
- Mevlana Mehmed Ziyaretgahı
- Pojagacık (Pojega)
- Şeyh Sinan Köyü (Altköy)
- Sultan Süleyman Camii