Prandaporosk (Brandenburg)

Prandaporosk (Brandenburg) hakkında Seyahatname'de yer alan bilgi:

Nemse çasarı olan inpirator [imparator] hükmünde karlı dağlar gibi zemine döşenmiş bir gül ü gülistan, sümbül ü reyhanistan, cennet bahçesi gibi bağlar ve şebekeli bostanlarının hesabını Rabbi’l-izzet bilir geniş bir şehirdir, ama derya gibi kâfirleri taburlarını çatıp cenge hazır durduklarında bir hayli uzak mesafede konaklayıp bütün esirlerimizi fazlasıyla sıkı bağlayıp her tarafımıza karakollar koyup atlarımızı iplerle bağlayıp biraz avnatıp yine eyerleyip cenge hazır kaldık.

Ama bu Prandaporosk şehri bir karlı büyük yayla balkan dibinde bulunmakla birkaç gün evvel küffarları tamamen sarp dağlara girmişler, askeri kaleden dışarı çıkmışlar ve taburlarında savaşa hazır olmuşlar, o yüzden bu şehirden asla bir iğne bile alamadık.

Ama köyleri İrem bağı gibi mamur olup yayla vilâyeti olmak ile bağlarında üzümü güzeldir ve içkisi de öyle, meyhoştur. Ama bütün kefere ve fecereleri sarhoştur. Bağları, bahçeleri ve ekinlikleri geniş, bereketleri bol, arazilerinde bütün nimetleri çok, ırmakları ve suları akar şenlikli bir şehirdir, ortasında sağlam ve dayanıklı bir hisarı görünmekte idi.

Bu diyarın halkı zarif ve temiz olduğunu ondan müşahede ettim ki tüm yağmaladığımız köylerde bütün reaya ve berâyâlarının döşekleri ve yastıkları tamamen kuş tüyünden olup türlü türlü palasanta sindiyan ağacından döşekler üzerinde yatarlardı. Ama havası çok soğuktur, kış memleketidir, yağmurdan 6 ay göz açılmaz ve yerleri tamamen batak ve çataktır.

Genellikle kaleleri Kanije gibi sazlık ve bataklık içinde ağaçtan kalelerdir, ancak her biri İskender Seddi'dir. Zira bu diyar kâfirleri İsveç kralından çok [129a] korktuklarından kalelerini sağlam ve dayanıklı yaparlar. Genellikle topları dişbudak ağacından, karaağaçtan ve sarma ağacından fıçı gibi yapılmış toplardır ki tüm toplar beşer onar yerde demir çemberlidir. Her topları onar adam kaldırır ve 10 topu bir arabaya koyup istediği yere götürüp orada demir çemberlerini geçirip ağaçtan topları atmaya başlar. Ama her top on beşer ve yirmişer kere ancak atılır, bazısı üç dört kereden ziyade atılmaz.