Büyük Camii(Grand Mosque of Kufa)
Büyük Camii(Grand Mosque of Kufa) hakkında Seyahatname'de yer alan bilgi:
Bu eski camiin temelinin yapılması için bütün âlim ve âlem tarihçileri öyle yazmışlar ki ilk yapıcısı Hazret-i Adem'dir, daha sonra Hazret-i Şîs Nebî'dir, demişler; ve Tufan'dan sonra [357a] Hazret-i Nuh olduğunda görüş birliğine varmışlardır. Tufan'dan önce yapılmasına camiin kıble duvarı delildir ki Tufan suyu görüp duvara zarar vermiş belirtileri vardır. "Gaybı Allah'tan başka kimse bilmez" [Kur'ân, Nemi, 65]
Ve bu cami eski olduğundan kıblesi gün batısı tarafına, Kudüs-i Şerife doğrudur. Ama yine hesap olunsa bu şehirden Kâbe batı yönündedir. Zira Mekke-i Mükereme’de de Beyt-i şerifin Irak rüknü doğu tarafına meyillidir. Öyle olsa Irak toprağı doğuya olup bütün kıbleleri batı tarafa doğru olmuş olur. Zira Beyt-i şerif ortada bulunup dört tarafındaki ülkelerden ona yönelinince İslâm ülkelerinin bazılarının kıbleleri doğu, batı, güney ve kuzey tarafa rast gelir. Mîkât-ı Ekâlîm adlı dairede bellidir.
Ve bu Küfe Camii peygamberler nazargâhı olduğundan hâlâ mamur ve şenliklidir.
Tarihçilere göre eğer ilk Hazret-i Adem yaptı ise, Hazret-i Âdem'den Fahr-i Âlem’in Hicretine kadar 6.750 sene olmuştur; ve eğer Tufan'dan sonra Hazret-i Nuh bu Küfe Camiini yaptı ise, Muhammed bin İshak'a göre, Hazret-i Nuh'dan Resûlullah'ın doğumuna kadar 4.490 sene olmuştur; bu Küfe Camii yapılalı Resûlullah'ın doğumunda da bu camii seyrettiğimiz zamana dek tam 1.120 sene olmuştur. Zira bu seyr ettiğimiz sıra, Murtaza Paşa 1065 [1655] tarihinde Irak valisi idi, Hazret-i Risâlet-penâh 63 yaşında iken rahmet-i Rahmân’a kavuştu. O hesap üzere Küfe Camii'nin Hazret-i Nuh'un yapışından Resûlullah'ın doğumuna kadar, oradan şimdi temâşâ ettiğimiz 1065 [1655] tarihine kadar toplam 5.618 sene olmuş olur.
Bu uzun hesaptan maksat odur ki bu kadar bin yıldan beri bu Küfe Camii evliyâ vü enbiyâ nazargâhı ve ibâdetgâhı olduğundan hâlâ mamur olup nur dolu camiin içinde öyle rûhaniyet vardır ki çok gamlı olan adam girip iki rekat ibâdet etse göklerden ve yerden gelecek bütün âfetlerden korunmuş ve kurtulmuş olur. Ve eğer inkârcı mezhebinde olanlar bu söze karşı çıkıp,
"Ya niçün bu camide Hazret-i Ali ibâdet ederken yerden gelen âfetten kurtulamayıp şehit oldu?" denirse "Allah'ın kazası durdurulamaz ve onun hükmünün Önüne geçilemez emrini inkâr etmiş olur. Hazret-i Ali'nin şehitliği tâ ezellerde görülmüş davadır ki onun soru ve cevabı bizlere lazım değildir, Allah rahmet eylesin.
Ama bu Küfe Camii Mekke-i Mükereme'de Hayf Camii, Meş'ari’l-Harâm Camii ve İbrahim Camii kadar vardır. Hepsi (—) adet kapıdır.
.................... (2 satır boş)....................
Haremi bir ova gibi geniştir. Sultan Uzun Hasan-ı Bayındırî yaptırdığı taraf biraz bozulmuştur. Ve kıble kapısından tâ mihraba kadar genişliği (—) adımdır ve doğudan batıya uzunluğu (—) adımdır. Toplam (—) adet mihrap sayılır ki peygamber ve velîlerin mihraplarıyla bezenmiş ve yüce makamlarıyla donanmış tatlı camidir.
Bu cami içinde (—) adet sütunlar üzere Havernak kemerleri vardır. Daha üstünde kubbe yüzeyleri tamamen kireç ve cir ile kaplıdır. Ama avize ve sanatlı askılar ile süslü değildir. Cemaatten uzak kalmış garip bir camidir. Eğer bir camiin durumlarını öğrendiğimiz kadarıyla yazsak uzun ve geniş bir kitap olur.
Ayrıca Bakınız
- Çifte Han (Çiftehan)
- Emetli Cami
- Orhan Gazi (Ayasofya) Cami
- Kale (Arasta) Cami
- Nama (Naameh)
- Tabeseran (Tabasaransky District)
- Bartın
- Şarvar (Sárvár)
- Kusayre (Quseer)
- Bistiriçe (Bistrica)
- Küçük Sarı (Sarichioi)
- Uhud Dağı
- Ilıbat (Uluabat)
- Bi'r-i Cedid (Yeni Kuyu)
- Sennare (Sennar)
- Halkalı Pınar Mesiresi
- Sultan Hanı
- Hacı Hatun Medresesi
- Sultan Süleyman Camii (Kursum Mosque)
- Ladicin (Ladyzhynka)