Musa'nın Pınarları
Musa'nın Pınarları hakkında Seyahatname'de yer alan bilgi:
Meğer Hazret-i Musa Mısır'da iken yed-i beyzâsını ve tecellî görmüş nurlu bedenini daima örtüp halktan gizli gezerdi. Tüm Mısır halkı Musa'nın ismet üzere gezdiğinden sataşıp "Musa'nın vücudu cüzamdır" derlerdi.
Bir gün Musa aleyhisselâm Nil kıyısında soyunup elbiselerini bir küçük taş üzere koyup Nil'e girip yıkanır, dışarı çıkıp esvabını taş üstünden alayım derken Allah'ın emriyle o taş yerinden kopup Musa'nın esvabıyla Mısır içine gider. Musa çıplak kalmamak için taşın ardına düşüp ta Mısır içine çıplak girip tüm Mısır halkı Hazret-i Musa'nın beyaz inci gibi vücudunu ve yed-i beyzâsını görüp ettikleri iftiraya pişman olurlar. Hazret-i Musa taşa erişip üstündeki hırkasını giyip elindeki asâ ile o taşa 12 kere vurup 12 delik olur. Derhâl o delikli taş Allah'ın emriyle dile gelip,
"Ey Musa! Ben Allah'ın izni ile senin esvabını alıp şehre götürdüm. Ve senin vücudunun pâklığına inandırdım" deyince Hazret-i Musa,
"Ey taş! Bilmedim, sana vurdum. Hele dervîşe dervîşân" deyip özür diledi. Hâlâ dervişler arasında "Dervîşe dervîşân" diye özür dilemek ondan kaldı. Pes o taş,
"Ey Musa! Beni bile al sakla. Bir gün ola ki ben senin bir mühim işinde bulunayım" İlâhî ilham ile o taşı alıp deliğinden bir iple boynuna bağladı. Bir rivayette beline bağladı, derler. Hâlâ dervişlerin boynundaki sekil taş Hazret-i Musa'dan kaldı.
Sonra zamanın geçmesiyle Hazret-i Musa bu Tîh Sahrası'nda bu olaya uğrayıp başıboş gezerken bütün kavmi ayaklanıp,
"Ey Musa! Sana iman getirdik. Bize mucize ile bu çölde su ver" diye feryat ettiklerinde hemen Hazret-i Musa'nın boynundaki sekil taş dile gelip,
"Ey Musa! Beni yere koyup bismillah, deyip asâ ile vur" dedi. Hazret-i Musa da boynundan o taşı yere koyup asâ ile 12 kere vurunca Allah'ın emriyle o taştan 12 pınar çıktı. Birinden bütün asker, birinden tüm kadınlar, birinden develer, birinden atlar, birinden katırlar, birinden eşekler, birinden sığırlar, birinden koyunlar, birinden keçiler, kısacası 12 pınardan 12 mahlûkat o âbıhayattan içip susuzluklarını giderirlerdi.
Hazret-i Musa taşa işaret edip suyu kesilip yine boynuna bağlardı.
Bu minval üzere Hazret-i Musa çölde 40 gün gezerdi. Bu taş hakkında Cenâb-ı Hak Resul'üne hikâye yoluyla bu âyet-i şerifi indirmiştir: "Değneğinle taşa vur, demiştik. Derhâl (taştan) on iki kaynak fışkırdı. Her bölük içeceği kaynağı bildi." [Kur'ân, Bakara, 60] Bu büyük hikâyedir, ama biz kısa yazdık. A'râf suresi tefsirinde ayrıntılıdır.
Ayrıca Bakınız
- Mahmud Efendi Çeşmesi
- Himmare (Amara)
- Balaban ve Yatağan Baba Ziyaretgahı
- Şuur Köprüsü
- Bostanlı (Perivolia)
- Eski Ali Paşa (Ali Atik Paşa) Cami
- Arap Camii
- Ankebut Ahmed Paşa Camii (Musa Paşa Camii?)
- Nurune (Yeşilkent)
- Aydos Ilıcası (Banya)
- Eski Hamam
- Sinan Paşa (Sinanpaşa)
- Eski (Aydınoğlu Mehmet Bey) Camii
- Hakim Dede (Hakimdede) Cami
- Şeyh Abdürrahim Ziyaretgahı
- Yeni Varoş (Nova Varoš)
- Baru (Yukarıtepecik)
- Dente (Denta)
- Cibice Hanı Köyü (Hancıçiftliği)
- Zeytun (Aşağızeytin)