Balıklava (Balaklava)
Balıklava (Balaklava) hakkında Seyahatname'de yer alan bilgi:
Tatar kavmi Balıklağı kirman derler. Caneva, yani Ceneviz kefereleri tarihçilerine göre bu kale Caneva kavmi Peygamber Efendimizin doğumlarından önce 882 tarihinde Büyük İskender vefatında bu kaleyi Caneva kral uğursuz Salsal kavmi korkusundan bu Balıklava Kalesi'ni yapıp ismine Cenevizce (—) (— ) derler. Balığı bol olduğundan Tatarlar Balıklağı dediler.
…
Kalesinin şekli: Bir liman içinde limanın doğu tarafında göklere doğru kat kat baş uzatmış yalçın kırmızı kayalar üzerinde üçgen şekilli, eğri büğrü ve iniş yokuş şeddadi taş yapı, sağlam ve yüksek bir kaledir. Doğu tarafı yalçın kırmızı kayaları öyle yüksektir ki deniz kıyısından ta en tepesine kadar bu kayaların boyu 500 mimar arşını yüksektir ki Anapa dağlarıdır. Bu yüksek dağlar ta Anadolu tarafında Sinop, yani Smap dağlarından ve Rumeli'nde Belgrad Kayaları dağlarından, 300 mil uzak yerlerden bu Balıklava dağları görünür. Bu Balıklava'nın iç kalesi ta o yüksek kayaların tepesinde yüksek bir kaledir. Bu kaleden insan Karadeniz'e baksa denizde gezen gemiler sinek gibi görünür.
Bu iç kalede olan yüksek narin kulesi tepesinde bahar günlerinden ta Kasım gününe kadar 6 ay bu iç kale kulesi üzerinde 10 fitilli kandil fener yanar. Zira deryada gezen gemiler bu kandil feneri görüp bilirler ki Balıklava Kalesi'dir, ondan doğrulup geldiklerinde Balıklağı Limanı'na esenlikle girerler. Ama Kasım gününden sonra Karadeniz'de gemilerin gezmek ihtimalleri yoktur, zira gerçekten de kara denizdir.
Bu kalenin büyüklüğü tam 3 bin adımdır. Ama deniz kıyısına bakan kayaları üzerinde kale duvarları yoktur, zira o tarafları Allah saklasın cehennem çukurudur, ama yalın kat şeddadi taş duvardır. 40 adet dört köşeli sanatlı kuleleri ve beden dirsekleri gayet sanatlı, hoş kaledir ki içinde 3 kat bölme hisar duvarları var, birbirine geçilir kapıları ve hendekleri vardır. Acayip hikmettir ki böyle yüksek kayalardan sular çıkıp kaleden taşra âbıhayat pınarlar akar. Kısacası bu kaleye bir taraftan asla zafer [121b] mümkün değildir. Ancak kuşatma ile alınır.
Bu kalenin poyraz tarafına bakan iki kat bir demir kapısı var. Bu kapının iç yüzünde candan lezzetli bir âbıhayat çeşme akar.
Bu kalenin etrafında asla hendeği yoktur ve olmak da imkânsızdır. Hatta kapısı kemeri üzerinde Ceneviz keferesinin hattıyla tarihi var, zira bu kale Bayezid Han zamanında Ceneviz Frengi elinden fethedilmiştir.
Kale içinde 50 adet kiremitli nefer evleri vardır. Birbiri üzere kayalara yapışmış evlerin pencereleri kuzey tarafa ve batıda limana bakar, ufak tefek evlerdir. O tarafta büyük bir kulesi liman ağzına bakıp onda şahane topları vardır ki hepsi 20 pare toplardır. Bu zikrolunan eserlerden başka kale içinde asla çarşı pazar, han ve hamamdan bir belirti yoktur. Hemen kale dizdarı kapı önünde neferleriyle oturup nöbet bekler, ama bazı zaman kale kapısını iyice kapayıp aşağı iskeleye gider.
Balıklağa Kalesi varoşunun şekli
Bu kaleden aşağı taşra gidip liman kenarında 2 mihraplı, biri cami ve bir mescitli ve 2 mahalleli toplam 200 kiremit örtülü kayalar üzerinde ikişer üçer kat evlerdir. Çoğu tek katlıdır.
Bir küçük hamamı ve bir küçük hanı vardır ve 80 adet dükkânlardır. Gümrükhanesi deniz kıyısındadır. Toplam 70 adet Rum keferesi evleri vardır. Taşlık zemin olduğundan asla bağ ve bahçesi yoktur. Burada çeşmeler de yoktur, âbıhayat kuyu suları içerler. Ve çok hoş berrak kaynak suları vardır.
Limanı 500 pare gemi alır 8 zorlu rüzgârdan emin limandır. Hatta bu limanda 4 mevsim balıkları çıkar ki hesabı kitabını Allah bilir, onun için Balıklava derler. Bütün halkının kârları balıkçılıktır ve gemiciliktir. Ve genellikle kavmi ahiryan (Müslüman olmuş) Laz kavmidir. Tatar kavmi bu kayalar arasında duramazlar.
Bu limana Karadeniz'den girip çıkmak gayet zordur, zira liman boğazları daracıktır. Karadeniz'den taşra gelirken değme gemici reisleri boğaz ağzını bulamayıp gemilerini paralatırlar. Allah koruya. Bir garip ve acayip liman da budur, sanki bir çanak içindedir, çevresi göklere ulaşmış çeşit çeşit yalçın kayalardır.
Ayrıca Bakınız
- Sultan Mehmed Han Camii
- Ferecik
- Çarşı Hamamı
- Eçetvar (Nagyecsed)
- İnebolu
- Eğin (Kemaliye)
- Şeyh Pir Ahmed Ziyaretgahı
- Osman Bey Camii (Szent Flórián templom)
- Gül Camii (St. George Rotunda Church)
- Demirli (Demirci) Camii
- Üsküdar Sarayı
- Mahkeme Camii
- Silivri
- Hacı İlyas Camii
- Ali Paşa Hamamı
- Buri Gölü
- Musa Çelebi (Komaros)
- Anpınaz (Beyyazı)
- Kangal
- Öziçeli Hacı İbrahim Camii